"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tesciline ilişkin davanın yargılaması sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 334 ada 14 Parsel sayılı davalılar adına kayıtlı taşınmazın 11. Tugay Komutanlığına ait Askeri Saha içerisinde kaldığını, bu taşınmazın Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırıldığını, Takdir Komisyonunca taşınmaz için biçilen değerin 6830 sayılı Kamulaştırma Kanunu (6830 sayılı Kanun) hükümlerine uygun olarak bankaya makbuz karşılığı ve davalıların nam ve hesabına bloke edildiğini, davalılar ve varislerinin bugüne kadar kamulaştırma işlemine ve kamulaştırma bedeline karşı herhangi bir dava açmadıklarını beyanla davaya konu taşınmazın 6830 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi gereği davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 1983 yılından evvel tarla vasıflı davaya konu taşınmazın malikinin müvekkilleri olduğunun tapu kayıtlarına göre sabit olduğunu, taşınmazın zamanla değerinin arttığını, davacı idarenin mevzuata aykırı şekilde kamulaştırma işlemlerini yürüttüğünü, yatırılan kamulaştırma bedelinin hak sahiplerince çekilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 1983/50 Esas, 1984/125 Karar sayılı 21.05.1984 tarihli kararı ile; davanın kabulüne ve davaya konu taşınmazların davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarihli ve 2014/6705 Esas, 2016/3993 Karar sayılı ilâmı ile; bir kısım davalıların dava tarihinden evvel vefat ettikleri, bir kısmının ise yargılama sırasında vefat ettikleri, bu kapsamda taraf teşkilinin tam olarak sağlanmaksızın esas hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı, dava konusu 28 parça taşınmaz hakkındaki yargılamanın sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için her bir parsel yönünden davaların ayrılması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 2018/752 Esas, 2019/1371 Karar sayılı 27.11.2019 tarihli karar ile bozmaya uyularak verilen tefrik kararı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/4717 Esas, 2021/9066 Karar sayılı 17.06.2021 tarihli ilâmı ile; Denizli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/624 Esas, 2019/769 Karar sayılı verâset ilâmına göre davalı-muris ...'nun mirasçıları olduğu anlaşılan Ayşe Kömürcüoğlu ile ... davaya dahil edilmeden eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmediğinden bozma kararı verilmiştir.
D. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın redine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı mirasçılar tarafından kamulaştırma öğrenildiğinden 7201 sayılı Tebligat Kanun'nun (7201 sayılı Kanun) 32 nci maddesi gereği tebligatın geçerli hâle geldiğini, tebligatın mirasçılara yapılmamış olmasında idarenin değil intikâl işlemini yapmamış olan mirasçıların sorumlu olduklarının, 6830 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi düzenlenmesinde kamulaştırma bedelinin kayıtsız şartsız ödenmesine ilişkin düzenleme bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
Mahkemece bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak ve kamulaştırılan taşınmazın 17 nci maddeye göre kamulaştırmayı yapan idare adına tesciline karar verilebilmesi için kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ile birlikte, takdir edilen kamulaştırma bedelinin ve varsa arttırılan bedelin tamamının bankaya yatırılmış olması ve malikin bankaya müracaatında hiç bir kısıtlamaya tabi olmadan çekilebilmesinin gerektiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davaya konu taşınmazın Denizli İl İdare Kurulunun 23.08.1973 tarihli kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihinde hissedar olan davalıların murisi ...'nun kamulaştırma işleminin tebliğ edildiği tarihten önce vefat ettiği ve mirasçılarına da kamulaştırma evrakının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, öte yandan davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tapu maliki adına şartlı olarak ikinci bir işara kadar ödeme yapılmamak kaydı ile bankaya yatırıldığı, bu itibarla somut olayda usulüne uygun şekilde tamamlanan ve kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar vermiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 inci maddesi.
3.2942 sayılı Kanun'nun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Her ne kadar dava; 6830 sayılı Kanun'un mülga 17 inci maddesi gereği açılmış ise de 2942 sayılı Kanun'nun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi hükümlerinin eldeki davaya uygulanması gerekir.
3. Buna göre; kamulaştırılan taşınmazın 17 nci maddeye göre kamulaştırmayı yapan idare adına tesciline karar verilebilmesi için kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ile birlikte, takdir edilen kamulaştırma bedelinin ve varsa arttırılan bedelin tamamının bankaya yatırılmış olması ve malikin bankaya müracaatında hiç bir kısıtlamaya tabi olmadan çekilebilmesi gerekir.
4. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; Denizli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 334 ada 14 parsel sayılı taşınmazın Denizli İl İdare Kurulunun 23.08.1973 tarihli ve 1973/1448 sayılı kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihinde malik olan davalı-muris ... adına çıkarılan noter tebliğinin "muhatabın gelinin Mürüvvet" 15.08.1975 tarihinde tebliğ edildiği, murisin tebligat tarihinde sağ olduğu anlaşılmıştır.
5. Tebligatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu'nun 16 ncı maddesi: “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan aile efradından veya hizmetçilerinden birine yapılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre tebligatın üzerinde kendisine tebliğ yapılacak kişinin evde bulunmama sebebi ile tebligatı alan kişinin muhatap ile aynı çatı altında oturduğunun belirtilmesi gerekli olup, yapılan tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebi ile muhatabın gelinin ile birlikte oturduğunun yazılmadığı anlaşıldığından, adı geçen murise yapılan tebligat geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
6. Ayrıca dosyada mevcut 58. Er Eğitim Tümen Saymanlığının 20.10.1975 tarihli ve 613 sayılı yazısında da dava konusu taşınmaza ilişkin davalı-muris ...'nun adına kamulaştırma bedelinin şartlı olarak ikinci bir işâra kadar ödeme yapılmamak kaydı ile bankaya yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.
7. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi doğrudur.
8. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aleyhine temyiz olunan davalılar yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,
davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.