Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6961 E. 2022/14718 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali sebebiyle oluşan zararın tazmini davasında, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların belirlenmesi, değerlendirme yöntemi, değer kaybı oranının belirlenmesi ve faiz başlangıç tarihi konularında yerel mahkemenin yanılgıya düştüğü ve bozma ilamına uyulmadığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamından dava konusu Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Köyü 34 parsel sayılı taşınmazın 1958 yılında yapılan tapulama çalışmasında dava dışı 3. kişiler adına tescil edildiği, 1971 yılında 34 parselin ifrazıyla oluşan 2447 m² yüzölçümlü 406 parsel sayılı taşınmazın satış yoluyla 2006 yılında davacıya geçtiği, Hazine tarafından açılan tapu iptali davası sonucu Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/15 Esas, 2012/133 Karar sayılı kararıyla, 406 parsel sayılı taşınmazın 1.653,17 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile kıyı kenar olarak terkinine karar verildiği ve hükmün 27.12.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 24.04.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki Yalova İli, Altınova İlçesi, Hersek Mahallesi 406 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1-TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan davalarda, taşınmazın değeri Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesindeki yönteme göre belirlenir. Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak alınan taşınmaz satış tarihi olan 06.01.2012 tarihi itibarıyla kadastro parseli olduğu halde, imar parseli kabul edilerek emsal incelemesi sonucu bulunan bedelden düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle değer biçilmesinin yanı sıra,

Bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın emsal Çavuşçiftliği Köyü 1593 parsel sayılı taşınmazdan %29 daha değerli olduğu belirtilmiş ise de bozma sonrası aynı taşınmaz emsal alınarak gerekçesi açıklanmadan dava konusu taşınmazın %10 daha değerli kabul edilmesi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2012 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re'sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip raporun denetlenmemesi nedeniyle de hükme esas alınan rapor inandırıcı değildir.

Bu durumda taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılması halinde uygulanacak düzenleme ortaklık payı kesintisi oranının Belediye İmar Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak denetime elverişli rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

2-Mahkemece bozma ilamı öncesi verilen kararda, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde değer azalışı hesaplanmadığı ve bu hususun bozma ilamına konu edilmediği anlaşıldığı halde, bozma ilamı sonrası davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek arta kalan bölümde %20 değer kaybı uygulanmak suretiyle fazlaya karar verilmesi,

3- Faiz başlangıç tarihi 27.12.2012 olduğu halde, hükümde 25.09.2012 olarak gösterilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.