Logo

5. Hukuk Dairesi2022/7320 E. 2023/3053 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza uygulanan net gelir metodu, münavebe, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının uygunluğu, vekalet ücretinin ise güncel tarife üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile kamu düzeni yönünden resen İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.03.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı idare vekili birleştirilen dava dilekçesinde; Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 199 ada 95 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

2. Davacı idare vekili asıl dava dilekçesinde; Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 199 ada 107 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kuru tarım arazisi olduğu halde sulu tarım arazisi olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dekara ürün verimlerinin hatalı olduğunu, münavebe ürünü olarak mutat ürünlerin seçilmesi gerektiğini, objektif değer artışı uygulanarak mükerrer bir artışa sebebiyet verildiğini, kapitalizasyon faiz oranın taşınmaz için en az %6-7 olarak uygulanması gerekirken %5 olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu, parsel içerisinde gösterilen ağaçların tapulu arazi içinde olmadığından bedel ödenmesinin söz konusu olmayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; üretim masraflarına ilişkin belirlemenin brüt gelirin 1/3 ünü geçmeyecek şekilde yapılması gerektiği, münavebe ürünlerinin verimi düşük, masraflarının yüksek alındığını, %20 objektif değer artışı uygulamasının kabulünün mümkün olmadığını, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, kamulaştırma bedeline işleyen faizin kararın kesinleşmesine kadar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazın zemine net gelir metoduna göre değer biçilmesinin, uygulanan münavebenin ve kapitalizasyon faizinin, objektif değer artış oranının uygun olduğunu; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğunu; ancak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi gerektiğinden, istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzeni yönünden resen hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; uygun münavebe ürünlerinin uygulanmadığını, kuru arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, üretim masraflarının 2016 yılı verilerinden, ürün fiyatlarının ise 2017 verilerinden alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; üretim asraflarının brüt gelirin 1/3 ünü geçmemesi gerektiğini, verimin düşük masrafların yüksek alındığını, objektif değer artış oranının az uygulandığını, faizin kamu alacaklarına uygulanan en yüksek mevduat faizi olması gerektiğini, tüm bedele Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerektiğini, davalı lehine vekâlet ücretinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hükmedilmesi gerektiğini, istinaf masraflarına ilişkin hüküm kurulmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait resmî verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu ve aynı münavebe planının ilçe tarım müdürlüğünce bildirilen münavabe planına uygun şekilde uygulandığı, dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranının yerinde olduğu anlaşılmıştır.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, önceki tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının bir kısmının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının "10" numaralı bendinde yer alan "2.180,00" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine (5.100,00) sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınmasına,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.