"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı idare ve davacılar vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü eski 113 parselden ifrazen oluşan 8615,8616 ve 8617 parsellerde muris ...’den müvekkilleri ..., ..., ..., ..., ..., ...'a intikal eden paylarından boru hatları geçirilmek sureti ile yasal bir kamulaştırma, tebligat yapılmadan ve bedel ödenmeden taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından kamulaştırmasız el atma tazminat alacağının davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın müvekkili kuruluş tarafından ... Doğalgaz Boru Hattı güzergâhında kaldığından Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 26.02.1987 tarihli ve 352/2 sayılı kararı ile kamulaştırmasına karar verildiğini, akabinde belirlenen kamulaştırma bedelinin 11.05.1987 tarihinde Büyükçekmece Ziraat Bankasına 390502 numaralı makbuz ile yatırıldığını, dava konusu taşınmazın kamulaştırma evraklarının taşınmaz maliklerine bizzat tebliğ edildiğini, bu nedenle de davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, davacıların iddialarının aksine müvekkili kuruluş tarafından herhangi bir el atma işlemi tesis edilmediğinden hukukî dayanaktan yoksun olan davanın reddinin gerektiğini ileri sürerek davasının reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davadan sonra ... Camisi Külliyesi ve yol yapılmak suretiyle taşınmaza el atıldığından bahsile davanın husumetten reddine karar verildiğini, davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirme yapılması gerektiğini, boru hattı nedeniyle el atmanın ayrı bir el atma olduğunu, yol olarak el atmanın ayrı bir el atma olduğunu, sonraki el atmanın ... el atmasını ortadan kaldırmadığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile husumetten ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 51 inci, 114 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 25 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamına göre; taşınmaza fiilen yol, kısmen cami külliyesinin bahçesi olarak el atıldığı anlaşıldığından ... hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.