Logo

5. Hukuk Dairesi2022/7793 E. 2022/17372 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti davasında, taşınmazın değerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve davalı tespitinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa mı arazi mi olduğunun tespit edilmemesi, değer tespitinde kullanılacak emsallerin belirlenmemesi ve taşınmazın mülkiyetinin başka bir davada tescil edildiği kişinin davaya dahil edilmemesi gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya yeterli değildir.Şöyle ki;

Dava konusu taşınmaza değer biçilirken öncelikle arsa mı arazi vasfında mı olduğunun belirlenmesi gerekir.

Dosyadaki delil ve belgeler ile dava konusu taşınmazın Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Sistemindeki konumunun incelenmesinde, taşınmazın vasfı her türlü şüpheden uzak bir şekilde tespit edilmemiş olduğu anlaşıldığından, rapor inandırıcı bulunmamıştır.

Bu durumda; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan dava tarihi itibarıyla belediye imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı hususlarının ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan sonra;

1-a) Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması,

1-b) Dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğunun anlaşılması halinde ise; yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre değer biçildikten sonra, bulunan bedele varsa taşınmazın değerine etki edecek objektif artış gerektiren unsurlar da eklenerek, sonuca göre bedel belirlenip hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

2- Kabule göre de, dava konusu taşınmazın Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/33 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu, kararının UYAP üzerinden incelenmesinde dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile dava dışı 3. şahıs adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmış olup, taşınmazın adına tescil kararı verilen son malik Mehmet Yılmaz Diri’nin davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 01.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.