"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ... gelmiş, davacılar vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçelerinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1363 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması ile bedele dönüşen davacılar payı karşılığına idarece takdir edilen bedelinin arttırılarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili asıl ve birleştirilen davaların cevap dilekçelerinde özetle; asıl ve birleştirilen 2015/3813 Esas sayılı davaların reddine karar verilmesini, birleştirilen 2021/517 Esas sayılı dosya için de hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirme tarihinden sonraki tarihli emsal satışa göre metrekare birim fiyatının bölgeye göre çok yüksek belirlediğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.11.2018 tarihli ve 2014/6 Esas, 2018/741 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen 2015/381 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.10.2020 tarihli ve 2019/13246 Esas, 2020/8462 Karar sayılı bozma ilâmı ile alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca inceleme ve araştırma yapılarak dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle, değerlendirme tarihi olan uygulamanın tescil tarihindeki değerinin belirlenmesi ve tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenmesi ve ortaya çıkacak gerçek bedelin tablosu için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması, dava konusu taşınmaza, imar uygulamasının tapuda tescil tarihi olan 22.07.1991 tarihi esas alınarak emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedeline, 22.07.1991 tarihinde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre 0,24 oranındaki endeksi esas alınarak bedelin belirlenmesi, bedel ilk dava tarihine güncellendiğinden, hükmedilen bedele ilk dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi ve dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren kanun düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen 2015/381 Esas sayılı dosya ile birleştirilen 2021/517 Esas sayılı davaların kabulüne karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunlu olduğunu, emsal olarak incelenen 652 ada 10 parsel sayılı taşınmazın satış tarihinin 05.01.1998 olduğu hâlde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 05.01.1988 olarak ve iş bu parsel sonrasında yapılan imar uygulamasıyla farklı mahallede bulunan 2981 ada 10 parsel sayılı taşınmaza şuyulandığı hâlde aynı mahallede yakın 1201 ada 10 parsele şuyulandığının kabulü ile hatalı ve eksik inceleme ile metrerekare birim fiyatını yüksek belirleyen bilirkişi raporunun kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz talebinde bulunmuştur
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 17/son maddesi.
3. 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (6745 sayılı Kanun) 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. 2942 sayılı Kanun'un değer biçmeye ilişkin hükümleri 3194 sayılı Kanun’un 17 nci maddesinin son bendi uyarınca kıyasen imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davalarda da uygulanır.
4. 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
5. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi yöntem olarak kanun hükümlerine uygun ise de hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen 652 ada 10 parsel sayılı taşınmazın, dosya içindeki resmî senette satış tarihi 05.01.1998 olarak yazılı olmasına rağmen, satış tarihinin hataen 05.01.1988 olarak kabulü ile değerlendirme tarihi olan 22.07.1991 tarihinden sonraki tarihli emsal satışa göre metrekare birim fiyatı tespit edilmesi nedeniyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
6. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi tespit edilen bedele de Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınıp güncelleme yapılarak dava tarihine taşınması bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle alınacak rapor sonucuna göre ve hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı idare vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin aleyhine temyiz olunan davacılardan alınmasına,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.