Logo

5. Hukuk Dairesi2022/7942 E. 2022/17564 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kayıtlarının tescil görmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal ve tescil davasında, davacıların dayanak gösterdiği tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığının tespit edilmesi ve bu kararın kesinleşmesi nedeniyle, aynı tapu kayıtlarına dayanarak tazminat talep edilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunu esastan reddine ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava ve birleştirilen davalar kadastro öncesi var olan tapu kayıtlarının tespit ve tescil görmemesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; Davacıların murisi Celal Yazıcı’ya ait Bingöl İli, Adaklı İlçesi, Bağlarpınarı Köyü Köydibi Değirmen mevkiinde bulunan 11 adet yaklaşık 60 dönümlük taşınmazın kadastro çalışmalarında tescil harici bırakıldıklarını, Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davası neticesi mahkemenin 16.03.2016 tarih ve 2010/96 Esas ve 2016/37 Karar sayılı kararı ile davanın “tapu kayıtlarını belirttikleri taşınmazların Kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını ileri sürerek söz konusu taşınmazların adlarına tescilini talep ettikleri, mahkemece işbu dosyada da numaraları belirtilen tapu kayıtlarının celp edildiği, 17.03.2015 tarihinde mahalli bilirkişilerin beyanları da alınmak suretiyle mahallinde keşif yapıldığı, tapu kayıtlarının mahallinde uygulandığı, teknik bilirkişilerin raporlarını dosyaya sundukları, yapılan yargılamayla işbu davada da belirtilen dayanak tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığının anlaşıldığı, keza yapılan keşif üzerine alınan ve mahkeme gözlemi ile uyumlu Ziraat ve Jeoloji Mühendisi bilirkişilerin raporlarıyla da belirtildiği üzere dava konusu taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun sürdürülen zilyetliğin bulunmadığı gibi dava konusu taşınmazların tamamının zilyetlikle iktisaba elverişli, imar ve ihya edilen taşınmazlardan olmadığı” gerekçesi ile reddedildiğini, kararın Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 20.09.2019 tarih ve 2019/2694 Esas, 2019/5472 Karar sayılı ilamı ile onandığını, ret kararının 07.11.2019 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın dayanağı olarak sunulan tapu kayıtlarının tescil davasında keşif yapılan yere ait olduğunun eldeki tazminat davası yönünden de davacıların kabulünde olduğu anlaşıldığından tapu kaydına dayanarak aynî hak talep edilemeyeceği halde aynı tapu kaydı nedeniyle tazminat da istenemeyeceğinden davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazine'ye irat kaydedilmesine, 06.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.