Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8248 E. 2023/3399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, murisleri tarafından satın alınan taşınmaz üzerine davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak kanal yapıldığı iddiasıyla, taşınmaz bedelinin tespiti ve tahsili istemiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddetmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davacılar murisi tarafından satın alınmasından önce, önceki malike kamulaştırma işleminin tebliğ edilmiş olması ve davacıların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmamış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.03.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ile davalı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi ...'nın 20.01.1977 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 108 parselde kayıtlı taşınmazı 544 yevmiye numaralı işlem ile satın aldığını, ifraz yapılarak ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2421 parselde kayıtlı 1.121.00 m² taşınmazın muris adına kaydedildiğini, dava konusu taşınmaz üzerine DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma yapılmadan kanal yapıldığını, davacıların bu taşınmazı kullanamadığını belirterek belirlenecek tazminatın el atma tarihinden başlayacak yasal faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazda 1976 yılında kamulaştırma yapıldığını, bu hususun 1976 yılında o tarihteki maliklere tebliğ edildiğini, taşınmaz bedelinin Ziraat Bankası ... Merkez Şubesi'ne yatırıldığını, davacıların bu işlemlerden sonra taşınmazı satın aldıklarını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak değer biçilmesi gerekirken dava tarihindeki nitelikleri esas alınarak değer biçilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın 1975 yılında tarım arazisi niteliğinde olduğunu, tapuda da tarla olarak kayıtlı olduğunu, rapora yaptıkları itirazlarının ve rapora ekli Yargıtay kararlarının nazara alınmadan karar verildiğini, taşınmaza biçilen değerin çok yüksek olduğunu, nispi olarak vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 108 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 2421 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, taşınmazın davalı idare tarafından taşkın koruma kanalı nedeni ile 1976 yılında kamulaştırılmasına karar verildiği ve kamulaştırma tarihinde taşınmazda ¼ oranında hisse ile malik olan Hacı İbrahim Gökçe adına düzenlenen kamulaştırma noter tebligatının 07.10.1976 tarihinde kendisine tebliğ edildiği, davacılar murisi ...'nın ise taşınmazdaki ¼ oranında bulunan hissesini 20.01.1977 tarihinde Hacı İbrahim Gökçe'den satın aldığı anlaşılmış olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 25 inci maddesinde yer alan hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar hükmü uyarınca kamulaştırma işleminin kesinleştiği ve eldeki davanın 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı belirtilerek davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz satın alındığında üzerinde herhangi bir kamulaştırma şerhinin bulunmadığını, noter tebliğinin usulsüz olduğunu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti" kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. 2942 sayılı Kanun 11 inci ve 25 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 108 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 2421 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından taşkın koruma kanalı nedeni ile 1976 yılında kamulaştırılmasına karar verildiği ve kamulaştırma tarihindeki maliklerden Hacı İbrahim Gökçe adına düzenlenen kamulaştırma evrakının 07.10.1976 tarihinde kendisine tebliğ edildiği davacılar murisi ...'nın ise taşınmazdaki ¼ oranında bulunan hissesini 20.01.1977 tarihinde Hacı İbrahim Gökçe'den satın aldığı anlaşılmış olup, 2942 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinde yer alan; "hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar" hükmü uyarınca kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmış olup, eldeki davanın 30 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davalı idare yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.