Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8629 E. 2023/4630 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baraj gölü altında kalan taşınmaz için açılan kamulaştırmasız el atma davasının, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun baraj sahasına mücavir alanlara ilişkin 12. maddesinin altıncı fıkrası kapsamında değerlendirilerek dava şartı yokluğundan reddinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın fiilen baraj gölü altında kalarak idarece sürekli ve kalıcı şekilde el atıldığı, bu nedenle 2942 sayılı Kanun'un 12. maddesinin altıncı fıkrasının, fiilen el atılmamış mücavir alanlar için öngörülen bir düzenleme olması sebebiyle uyuşmazlığa uygulanamayacağı ve davanın esasının inasası gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ile davalı Hazine vekili Avukat ... gelmiş, ihbar olunan vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; murisleri adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... köyü 123 ada 26 parsel sayılı taşınmazın baraj suyunun taşması sonucu sular altında kaldığını, taşınmaza el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat ve ecrimisilin faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Kaldırma kararı sonrası kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden de tefrik kararı verilerek 2019/767 Esas sayılı işbu dava dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca dava konusu taşınmazın Bakanlar Kurulu kararına istinaden kamulaştırılacak taşınmazlar arasında yer almadığını, oluşmuş bur zarar var ise bu sorumluluğun işlemi yapan şirkete yüklenmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/649 Esas, 2018/256 Karar sayılı ilâmı ile dava konusu taşınmazın fen raporu krokisinde gösterilen suyun altında kalan A harfi ile gösterilen 23.067,94 m² ve B harfi ile gösterilen kamulaştırmadan arta kalan 11.033,58 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, kamulaştırmasız el atma bedeli 799.326,94 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ecrimisil bedeli olarak 95.882,54 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verildiğini, davalının istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.11.2018 tarihli kararı ile el atma bedelinin hesaplanması doğru olduğu gerekçesiyle el atma bedeli yönünden kararın onanarak kesinleştiğini, sadece ecrimisil konusunda ecrimisilin başlangıç tarihinin netleşmesi yönünde kararın kaldırılmasına karar verildiğini, davalı vekili tarafından el atma bedeli Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/7895 Esas sayılı dosyasına yatırılarak ödendiğini, tazminat bedeli yönünden davanın konusuz kaldığını, kaldırma kararı üzerine Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/805 Esas, 2019/460 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma bedeli olan 799.326,94 TL yönünden mahkememizin önceki kararı kesinleşmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil bedeli olarak 13.325,94 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan alınarak davacılara verilmesine, karar verildiğini, işbu karara karşı yapılan istinaf talebi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/4255 Esas, 2019/4845 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) geçici 13 üncü maddesine eklenen hüküm uyarınca bu Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası hükümlerinin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilerek, dava açanların dosyalarının mahkeme tarafından ilgili valilik komisyonuna gönderilmesine karar verileceği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verildiğini, iş bu kesin karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin olduğundan temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın onandığını, akabinde Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/753 Esas, 2022/34 Karar sayılı kararında, davanın kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin Mahkememizin 2019/767 Esas sayılı dosyası ile tefrik edildiği anlaşılmakla kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden davada karar verilmesine yer olmadığına, 13.325,94 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiğini, ecrimisil konusundaki karar ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2022/916 Esas, 2022/919 Karar sayılı dosya ile onanarak kesinleştiğini, Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/767 Esas, 2019/861 Karar sayılı kararı ile el atma bedeli yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, el atma yönünden de davanın kabulüne karar verilmesini, öncelikle kesinleşmiş, tahsil edilmiş ve konusuz kalmış bir konu hakkında tekrar işin esasını etkileyecek şekilde karar verilmesinin usule uygun olmadığını, ... Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/4255 Esas, 2019/4845 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz talebi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın onanmasına ilişkin karardaki muhalefet şerhinde kararın kesin olmayacağına ilişkin kapsamlı açıklamada bulunulduğunu, ayrıca 2942 sayılı Kanun’un geçici 13 üncü maddesi Anayasa Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli, 2018/99 Esas, 2021/14 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın esas yönünden reddine karar verilmesi gerekirken dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması müvekkil idare lehine yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemiş olması nedeniyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın kamulaştırma sahasında değil kamulaştırma sahası mücavir alanında kalmasına, 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası ve geçici 13 üncü madde hükümlerine, Dairenin 2018/4560 Esas, 2018/4867 Karar sayılı kaldırma kararının, tazminat talebi bakımından hükmün kesinleşmiş sayılacağı şeklinde yorumlanmasının da mümkün olmadığı gözetilerek; yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin olup olmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası, baraj sahasına mücavir taşınmazların, mal sahibinin talebi üzerine çevresinin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulmuş olması halinde, mal sahibinin taşınmazdan yararlanma imkanı kalmadığı hallerde kamulaştırma usulünü düzenlemektedir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar baraj sahasına mücavir olup, kamulaştırma sahası dışında kalan ve fiilen de el atılmayan taşınmazlardır.

3. Dava konusu taşınmaz fiilen baraj göl sahasında, sular altında kalmakta olup, idarece sürekli ve kalıcı olarak el atıldığına dair şüphe bulunmamaktadır. Dolayısıyla fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazla ilgili olarak açılan bu davada baraj saha ve mücavir taşınmazlarla ilgili olarak getirilen kanun maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır.

4. Kaldı ki; 2942 sayılı Kanun’un geçici 13 üncü maddesi Anayasa Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2018/99 Esas, 2021/14 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden, bu madde olaya uygun olsaydı dahi eldeki davalara uygulanma imkanı kalmamıştır.

5. Bu itibarla, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı taraflardan alınmasına,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.