"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/508 Esas 2019/7 Karar sayılı kararı incelendiğinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Hayrettin Çavuş Mahallesi 253 ada 64 parsel sayılı taşınmaz zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Taşınmazın üzerinde bulunan işyerinin dava tarihi itibariyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı birim maliyetleri cetveline göre belirlenecek değerine hükmedilmesi ve binanın yapım tarihi ve yapılan tadilatın niteliği belirlenip buna göre yıpranma payı indirilmesi gerekirken %1 yıpranma payı indirilerek ayrıca objektif değer artışı eklenmesi suretiyle fazlaya karar verilmesi,
2- Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubuyla bakiye bedele 29.04.2017 tarihinden 08.01.2019 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz hükmü kurulması,
3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/508 Esas ve 2019/7 Karar sayılı ilamının açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 03/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.