"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki İlk derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmişti.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 805 parsel sayılı taşınmazın 1.151,98 m² lik bölümünün kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kapitilizasyon faizinin yüksek alınması gerektiğini, gerçek değerinin tespiti ile arta kalan kısımda değer düşüklüğü olduğunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ve 2019/21 Esas, 2019/206 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ve 2019/21 Esas, 2019/206 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2020/316 Esas, 2020/1568 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının davalı yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle, kamulaştırılan ve bedeline hükmedilen taşınmazın terkini, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve kamulaştırmadan arta kalan alanda % 10 oranında değer düşüklüğü oluştuğunun kabul edilerek, ilk bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle, objektif değer artış oranının % 230 olarak kabulü ile resen kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2020/316 Esas, 2020/1568 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; kapama zeytin bahçesi niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 805 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin davalılara ödenmesine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurularının davalı yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle, kamulaştırılan ve bedeline hükmedilen taşınmazın terkini, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve kamulaştırmadan arta kalan alanda % 10 oranında değer düşüklüğü oluştuğunun kabul edilmesi doğru olduğu gibi, ilk bilirkişi kurulu raporu esas alınarak, objektif değer artış oranının % 230 olarak kabulü ile re’sen kamulaştırma bedelinin tespit edilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmeyerek, kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 4 kabulü ile fazla bedel tespiti, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınması gerektiğinin düşünülmemesi ve İlk Derece Mahkemesinin ikinci ve son kararında fark bedel olarak hüküm altına alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş olan 35.207,45-TL bedele 23.01.2017 tarihinden ikinci karar tarihi olan 31.05.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ve davacı idare tarafından bloke edilen 3.585,37-TL faiz bedelinin ödenecek faiz bedelinden mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve fark bedelin derhal ödenmesine karar verilmesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artışı oranının ve kapitilizasyon faiz oranının yüksek olduğunu, masraf verisinin 1/3 olarak alınmasının doğru olmadığını, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artışı oranının ve kapitilizasyon faiz oranının az alındığını, kalan kısımda daha fazla değer düşüklüğü olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama zeytinlik niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 805 parsel sayılı taşınmaza bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda değer biçilmesinde ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkindir.
3. İlk derece mahkemesi kararı ile hüküm altına alınan ve davalıya ödenmesine karar verilen 89.206,39 TL bedele, mahkemece davanın açıldığı tarihten itibaren 4 ay içerisinde karar verilmiş olduğundan yasal faiz işletilmemesi gerekirken, infazı da kabil olmayacak şekilde faiz hükmü kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği kanun açık hükmüne aykırılık hali re’sen gözetilerek;
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (B/1) numaralı bendinin ilk paragrafında yer alan (89.206,39TL için ilk dava tarihinden 4 ay sonrası olan 23/01/2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 26.12.2016 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine,) cümlesinin hükümden çıkartılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyize başvuru harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.