Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8979 E. 2023/2308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle açılan muhdesat ve ecrimisil bedelinin tespiti davasında, bozma kararına uyularak verilen ret kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma ilamıyla kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği ve ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun olarak davayı reddetmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki muhdesat bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... Mahallesi 458 ada 33 parsel sayılı taşınmaza üzerindeki muhtesatı yıkmak suretiyle yol yaparak kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığını belirterek muhdesat bedelinin ve yıllar içerisinde kullanamamaktan ötürü uğranılan ecir bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.2012 tarihli ve 2011/300 Esas, 2012/159 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.2012 tarihli ve 2011/300 Esas, 2012/159 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi kurulunun 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 15 inci maddesinin dördüncü bendi uyarınca usulüne uygun tespit edilerek inceleme yapılması gerektiği halde, bilirkişi heyeti eksik teşkil edilmek suretiyle inceleme yapılması, yapılan bilirkişi incelemesinde taraflar emsal bildirmedikleri gibi mahkemece resen emsal tapu kayıtları celp edilmeden, piyasa rayicinden söz edilerek soyut ifadelerle değer biçilmesi, taşınmazın üzerindeki idare binasının ve müştemilatının yola mesafesi ayrıntılı olarak tespit edilip, çekme mesafesi dahilinde tesisin yapılıp yapılamayacağı, yapılabilecek ise idare binası yıkılmadan akaryakıt istasyonunun faailiyetine devam edip, edemeyeceği, çalışma ruhsatı alınmasına engel bir durumun bulunup bulunmadığı, ilgili belediye başkanlığı ve bağlı olduğu akaryakıt dağıtım şirketinden araştırıldıktan sonra, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, alan kaybından kastedilen hususun ne olduğu açıkça anlaşılmadığı gibi, bu husus kamulaştırmasız el atılan yerlerde yapılan ve ekonomik değeri olan işlemlere ait ise bu işlemlerin her bir bölümünün ayrı ayrı değerlendirilmesi yapılarak hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde usul ve Kanuna uygun olmayan ve denetlenmesi mümkün olmayan bedelin de toplam bedele dahil edilmesi, Fiili el atılan bölüm nazara alınarak, petrol istasyonunun çalışmasına engel olunup olunmadığı belirlenmeden, ecrimisil bedelinin tüm tesis için tespit edilmesi doğru olmadığı gibi, Mahkemece, hüküm altına alınan ecrimisil bedeline, bilirkişi raporunda kademeli olarak işletilen yasal faize toplam bedel içerisinde bir kere daha faiz uygulanarak faize faiz işletmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi, taşınmazın hüküm fıkrasında parsel numarasının gösterilmemesi ve taşınmazın yol olarak el atılan kısmı için, terkin yönünden hüküm kurulmaması yönlerinden doğru olmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma nedeniyle akaryakıt istasyonunun kullanılımaz hale geldiğinden ecrimisil talebinin kabul edilmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.