Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8982 E. 2023/82 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, tazminat miktarının belirlenmesi ve davalı idarenin usulî kazanılmış hakkının gözetilip gözetilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazinenin, ilk derece mahkemesinin ilk kararında belirlenen birim bedelin istinaf incelemesinde dikkate alınması gerektiği yönündeki usulî kazanılmış hakkı gözetilerek, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak belirlenen tazminat miktarı üzerinden hüküm kurulması doğru bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince ikinci kez davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle intifa hakkı ile ilgili olarak bedelin ödenmesine ilişkin hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Manisa ili, Salihli ilçesi, Karaağaç köyü, tapunun 156 cilt, sayfa 74, 1 No.lu sırasında kayıtlı taşınmazın malikleri olduklarını, Orman Genel Müdürlüğünce açılan dava sonucu taşınmazın bir kısmının orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini beyan ederek, uğranılan zararın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın adlî yargının görev alanında olmadığını, aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, taşınmazın parçalanarak farklı tapu alanlarına gittiğini, zaten davacılara ait olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2019 tarihli ve 2018/335 Esas, 2019/67 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak belirlenen tazminatın davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2019 tarihli ve 2019/673 Esas, 2019/1725 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle, intifa hakkı ile ilgili olarak bedelin ödenmesine ilişkin hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2019 tarihli ve 2019/673 Esas, 2019/1725 Karar sayılı sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesinin ilk kararında 375.460,90 m²lik kısma ilişkin olarak, taşınmazın arazi vasfında olduğu kabul edilmesi suretiyle 1.187,50 TL/m² birim bedeli üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak ıslah doğrultusunda 445.859,82 TL bedele hükmedildiği, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrasında ilk derece mahkemesince orman olarak Hazine adına tescil edilen taşınmaz alanının 262.988,26 m² olarak kabul edildiği, ancak ilk kararın davalı ... vekilince istinaf edilmiş olduğu gözetilerek, davalı Hazinenin usulî kazanılmış hakkı dikkate alınarak m² birim bedeli 1.187,50 TL olarak kabul edilmesi suretiyle davanın kısmen kabulü ile 312.298,55 TL bedele hükmedilmesi gerekirken, fazlaya hükmedilmiş olması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ve 2022/1108 Esas, 2022/1516 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle, zamanaşımı ve husumet itirazları dâhil olmak üzere itirazlarının dikkate alınmadığını, davanın Orman Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, bedelin ödenmesine ilişkin infazı zorlaştırıcı karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ilk kararında belirlenmiş olan m² birim bedelinin, davalı idare yönünden usulî müktesep hak oluşturmayacağını, taleple bağlılık ilkesi aşılarak bozma kararı verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

3. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Eski tapu kaydı ile davalılar adına 28.06.1985 tarihinde tescil edilmiş olan 440.000,00 m²lik taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 1, 2 ve 3 parsel ile 375 ada 1 parsel olarak kadastro tespitinin yapıldığı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından davalılar aleyhine açılan dava sonucunda Salihli Kadastro Mahkemesinin 2009/30 Esas, 2014/99 Karar sayılı kararı ile kaldırma kararı sonrasında tanzim edilmiş olan 05.02.2019 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre eski tapu kaydının 362.318,00 m² olduğunun kabulü ile 262.988,26 m²lik bölümünün orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, davanın zamanaşımı süresi içerisinde 27.05.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3.Davalı Hazinenin usulî kazanılmış hakkı gözetilerek 1.187,50 TL/m² birim bedeli üzerinden hesaplama yapılarak toplam 312.298,55 TL bedele hükmedilmesine ilişkin bozma ilâmına uyularak Bölge Adliye Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.