Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9185 E. 2022/17523 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin davada, bölge adliye mahkemesinin belirlediği bedelin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın imar durumu, metrekare birim fiyatlarının belirlenmesi, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmemesi ve değer tespitinde usul hataları yapılması gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince kabulü ile HMK’nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, arsa niteliğindeki Aksaray İli, Merkez İlçesi, Meydan Mahallesi 493 ada 25 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmaz ise değerlendirme tarihi itibarıyla kadastro parseli olduğu halde, taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatından düzenleme ortaklık payı düşülmeden hesap yapılması doğru olmadığı gibi,

16.02.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın m² birim bedeli olarak 2.435,00 TL belirlendiği, hükme esas alınan 10.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda ise m² birim bedeli 1.500,00 TL olarak belirlendiği halde, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden dava konusu taşınmaza 1.500,00 TL/m² birim fiyatı belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması nedeniyle rapor inandırıcı değildir.

Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2018/3123 Esas - 2021/876 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.