Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9346 E. 2023/200 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti davasında, davacı idarenin bilirkişi raporuna itirazı üzerine hesaplanan bedelin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların niteliği, üzerindeki yapı ve ağaçların durumu, resmi veriler ve kapitalizasyon oranı gibi hususlar değerlendirilerek, bilirkişi raporunda belirlenen bedelin uygun olduğuna ve davacı idarenin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden Esas Hakkında Verilen Karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 207 ada 43 parselde kayıtlı 1.473,91 m² yüzölçümlü taşınmazın tamamı, 229 ada 107 parselde kayıtlı 2.036,65 m² yüzölçümlü taşınmazın 71,58 m²'lik kısmı, 237 ada 42 parselde kayıtlı 396,08 m² yüzölçümlü taşınmazın tamamı, 237 ada 64 parselde kayıtlı taşınmazın 77,77 m² yüzölçümlü taşınmazın tamamı, 248 ada 48 parselde kayıtlı 2.953,19 m² yüzölçümlü taşınmazın tamamı, 207 ada 101 parselde kayıtlı 799,13 m² yüzölçümlü taşınmazın 199,78 m²'lik kısmı, 237 ada 62 parselde kayıtlı 110,75 m² yüzölçümlü taşınmazın 27,69 m²'lik kısmı, 237 ada 44 parselde kayıtlı 527,35 m² yüzölçümlü taşınmazın 131,84 m²'lik kısmı, 237 ada 39 parselde kayıtlı 383,74 m² yüzölçümlü taşınmazın 131,84 m²'lik kısmı, 207 ada 55 parselde kayıtlı 5.153,59 m² yüzölçümlü taşınmazın 1.288,40 m²'lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davalı adına kayıtlı bulunan tapu kayıtlarının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarenin kıymet takdir raporları ile mahkeme bilirkişi raporları arasında idare aleyhine sürekli artan yüksek oransızlığın olduğunu, 2017-2018-2019 yıllarında hazırlanan mahkeme bilirkişi raporlarındaki toplam bedellerin, idarece hazırlanan raporlardaki bedellere göre 5-10 kat daha yüksek hesaplandığını, böylece devletin sürekli zarara uğratıldığını, taşınmaz sahiplerine haksız yüksek meblağlar ödenmesine ve haksız zenginleşmeye neden olunduğunu, hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiğini ileri sürmüş ve kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan ek raporla, arazi niteliğindeki taşınmazlardan 229 ada 107 parsel sayılı taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlenerek, % 4 kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak, yasal şartları oluşmadığından objektif değer artışı uygulanmaksızın; 207 ada 43 parsel sayılı taşınmazda mütemmim cüz ağaç ve yapının olmadığı anlaşıldığından, hesaplama kısmına sehven eklenen mütemmim cüz ağaç değeri kaldırılarak; 248 ada 48 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan kesim yaşına gelen kavak ve söğüt ağaçlarına mütemmim cüz bedeli verilmeyerek, sadece kesim ve nakliye bedeli verilmesi suretiyle; 237 ada 39 parsel sayılı taşınmazın davalı hissesine karşılık gelen 95,94 m²lik kısmının, 237 ada 44 parsel sayılı taşınmazın davalı hissesine karşılık gelen 131,84 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiği gerekçesiyle hesaplama yapılması suretiyle davacı idare vekilinin isinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üçüncü alt bendi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; rapordaki örnek hesaplamaların hükme esas alınmaması gerektiğini, gerek maliyet hesabında gerekse ürün satış fiyatları hesaplamasında ürünün nihai tüketiciye ulaştırma fiyatı üzerinden hesaplandığı yönüyle ortalama verimden ayrılma zorunluluğunun kaçınılmaz olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan meyve fidanlarının/ağaçların, ağaç enkaz bedellerinin düşük hesaplandığını, meyve bahçelerinde kıymet takdir edilirken, periyodik gelirlerin kapitalizasyonu kriteri yöntemi kullanılarak bilanço hesabı yapılması gerektiğini; ürün net gelirinin, ürünün gayrı safi hasılat değerinden, üretime ilişkin sabit ve değişken maliyet unsurları toplamının, çıkarılarak bulunması gerektiğini ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 207 ada 43, 55 ve 101; 229 ada 107, 237 ada 39, 42, 44, 62 ve 64; 248 ada 48 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Taşınmazların niteliğine uygun münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinde sulu-kuru arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu; bir kısım taşınmazlar üzerinde bulunan yapılara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun olup, taşınmazların gerçek değerine ulaşması sebebiyle objektif değer artış oranı uygulanmaması yönündeki kanaat gerekçelendirilmiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.