Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9360 E. 2023/1334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle Hazine'ye karşı açılan tazminat davasında, taşınmazın değerinin belirlenmesi ve Hazine'nin sorumluluğu.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m. 1007 uyarınca tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu, mahkemece bozmaya uyularak taşınmazın niteliğine uygun olarak değerinin belirlendiği ve hüküm altına alındığı gözetilerek davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu Yalova ili, ... ilçesi, ... köyü 163 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/201 Esas ve 2016/10 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, 55.446,76 TL’nin tapu iptali ve tescil davasının kesinleşme tarihi olan 18.06.2014 tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan ) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla niteliğinin belirlenerek arsa ise emsal karşılaştırması yapılarak, arazi ise gelir metodu esas alınarak değerlendirme yapılması gerektiğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar

Yalova 1. Asliye Mahkemesinin 15.10.2019 tarih ve 2018/214 Esas, 2019/501 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulü ile 55.444,76 TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleşme tarihi olan 18.06.2014 tarihinden itibaren faiziyle; birleştirilen davanın kabulü ile 39.450,99 TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleşme tarihi olan 18.06.2014 tarihinden itibaren faizi ile davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan incelemede; bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin daha yüksek çıkması üzerine davacı vekili artan kısım için birleştirilen davayı açtığı, bozma öncesi hükme esas alınan raporda tespit edilen 108,09 TL/m² değerin davalı Hazine lehine usulü kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğunu, raporlar arasında çelişki olduğunu, belediye yazılarının çelişkili olduğunu, bilirkişi raporunda değerlendirme yapılırken somut emsal olarak alınan satışın özel amaçlı satış olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini ve ıslah edilen bölüme ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Yalova ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 312 parsel sayılı, 34.500 m² yüzölçümlü taşınmazın 1962 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kestanelik, zeytinlik, fundalık vasfı ile Mehmet Balcı adına tespit ve tescil edildiği, 1993 yılında ifrazen taksim nedenine dayalı olarak 1245 ada 8 parsel sayısı ve 512,80 m² yüzölçümü ve arsa vasfı ile Hasan Balcı adına tescil edildiği, 03.05.1993 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, daha sonra yenileme kadastrosuna tabi tutulduğu ve 163 ada 8 parsel sayısı ve 512,95 m² yüzölçümü ile tescil edildiği, taşınmazın beyanlar hanesine 16.01.1995 tarihinde orman sınırı içinde kaldığına dair şerhin, 26.04.2010 tarihinde kamulaştırma şerhinin işlendiği, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/822 Esas, 2014/245 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin 18.06.2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 10.03.2015 tarihinde, birleştirilen davanın 01.08.2019 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Mahkemece bozma ilamına uyularak araştırma ve inceleme yapılmasında, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.