"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
KARAR : Usulden Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinde geçen müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı imalat ile ortak alanlara müdahalede bulundukları gerekçesiyle mahkemece davalıların müdahalesinin meni ile yapının eski hale getirilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava açmak için yetki almadığını, başka kat maliklerinin de aynı uygulamayı yaptıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.10.2017 tarihli ve 2016/698 Esas, 2017/706 Karar sayılı kararı ile davalı şirket ile ilgili davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğu, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğu belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 04.06.2020 tarihli ve 2018/345 Esas, 2020/800 Karar sayılı kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.02.2021 tarihli ve 2020/9606 Esas, 2021/1943 Karar sayılı kararı ile sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olup, toplu yapı yönetimine geçilmediğinden davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmek üzere görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekir iken esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın görev nedeniyle usulden reddine karar vermiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İstanbul Anadolu 19. . Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, sitenin toplu yapı yönetim planının tapuya şerhedildiği ayrıca toplu yapıya ilişkin tüm şartların sağlandığından dava konusu uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemesinin görevli olması gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları anagayrımenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu, 66 ncı ve 67 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olduğu anlaşılmaktadır.
3. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; her iki parsel üzerinde olan sosyal tesis ve ortak alanların tapu kayıtlarında bağımsız bölümler ile olan bağlantının sağlandığına ilişkin bir belge sunulmadığından asliye hukuk mahkemesinin taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakmakta görevli olması gerekir.
4. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararının ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına,15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.