"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 167 ada 50 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taşınmazın gerçek değerinin 2942 sayılı Kanun çerçevesinde ve müvekkilinin uğrayabileceği tüm mağduriyetler de gözetilmek suretiyle tespitini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını, arsa olduğu kabul edilse dahi emsal alınan taşınmazın satışının eski tarihli olduğunu, dava tarihine yakın tarihli satışların emsal olarak alınması gerektiğini, emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza göre oldukça küçük yüzölçümlü olduğunu, dava konusu parselin emsale uzak olduğunu, emsal alınan taşınmaz hakkında kurumlarının kamulaştırma kararı bulunduğunu ve bu nedenle emsal alınamayacağını belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın özellikleri ve konumu itibarıyla bilirkişi raporunda ulaşılan değerin çok üzerinde bir rayiç bedele sahip olduğunu, emsal satışın uygun olmadığını, dosya kapsamında daha evvel tarla vasfı ile yapılan değerlendirmeye yakın bir bedel tespit etme çabası ile yanlış emsal ile düşük değer tespiti yapıldığını, arsa vasfındaki taşınmaza tarla vasıflı taşınmazın emsal alındığını; ancak bu durum nedeniyle müvekkillerine ait parsel lehine objektif değer artış unsurları değerlendirmesinde bulunulmadığını, tarla vasıflı taşınmazların bile 500,00 TL/m² ye satıldığını, acele el koyma dosyasında alınan emsal ile aynı özelliklere sahip başka bir emsal alınmasına rağmen soyut ifadelerle bedelin düşürülmesi için değerlendirilmelerde bulunulduğunu ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırma yöntemi ile değer belirlenmesi doğru olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazın gerçek kişiler arasında yapılan bir satış olup uygun olduğu, emsalin araştırılan imar durumuna göre arsa niteliğinde olduğu, hem dava konusu taşınmazın, hem de emsal taşınmazın imar uygulaması görmemiş kadastro parselleri olup bilirkişi raporunda Düzenleme Ortaklık Payı kesintisi yapılmamasının doğru olduğu, düzenlenen işaretli krokiye göre emsal ile davaya konu taşınmazın uygun mesafede bulundukları, ayrıca dava tarihi itibarıyla belirlenen m² birim fiyatlarının ve buna göre yapılan karşılaştırma oranlarının uygun olduğu belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf isteminde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf isteminde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 167 ada 50 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı tarafın tüm davacının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında belirlenen bedel mahsup edildikten sonra bakiye bedele faiz işletilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde mahsup yapılmadan tüm kamulaştırma bedeline faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde geçen "kamulaştırma bedeline" ibaresinin hükümden çıkartılmasına yerine "tespit edilen kamulaştırma bedeli olan 3.515.796,90 TL den acele el koyma dosyasında belirlenen 3.324.368,9 TL mahsup edildikten sonra bakiye 191.428 TL ye " ibaresi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.