"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 13227 ada 43 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kök raporda belirlenen metrekare birim bedeline davalı tarafça itiraz edilmediği hâlde, kendi itirazları doğrultusunda alınan ek raporda daha yüksek metrekare birim bedeli tespit edildiğini, ek rapor talebinde bulunmayan davalı yönünden kök rapordaki bedelin kesinleştiğini, acele kamulaştırma dosyasındaki bilirkişi raporu ile işbu davada hükme esas alınan raporun çelişkili olduğu, bu iki rapor arasındaki bedel farkının gerekçesinin açıklanamadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği ve üzerindeki yapının değerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yayımladığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğe göre tespit edilmesinin uygun olduğu, tespit edilen metrekare birim bedelinin aynı bölgedeki kamulaştırma davalarında belirlenen metrekare birim bedelleri ile uyumlu olduğu belirtilerek, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile faiz başlangıç tarihi yönünden hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kök raporda belirlenen metrekare birim bedeline davalı tarafça itiraz edilmediği hâlde, kendi itirazları doğrultusunda alınan ek raporda daha yüksek metrekare birim bedeli tespit edildiğini, ek rapor talebinde bulunmayan davalı yönünden kök rapordaki bedelin kesinleştiğini, acele kamulaştırma dosyasındaki bilirkişi raporu ile işbu davada hükme esas alınan raporun çelişkili olduğu, bu iki rapor arasındaki bedel farkının gerekçesinin açıklanamadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2 .2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Özel bir kanun olan 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi uyarınca açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davalar hem tespit, hem de tescil davası niteliğinde olup, bu davalarda esas amaç kamulaştırma bedelinin amaca uygun olarak gerçek karşılığının belirlenmesidir. Davanın her iki tarafı da kamulaştırmaya konu taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemektedir.
3. Bu amaç çerçevesinde 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında "Tarafların bedelde anlaşamamaları hâlinde gerektiğinde hâkim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hâkim, tarafların ve bilirkişilerin rapor ve raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir" ifadesi yer almaktadır.
4. Bu durumda tarafların bedelde anlaşmadıkları gözetilerek gerekli görüldüğü takdirde hâkim tarafından yeni bir bilirkişi raporunun alınması kanun hükmü olduğundan, dosyadaki düşük bedel belirleyen raporun taraflardan hiçbiri için bağlayıcı olmayacağı dikkate alınmak suretiyle davalı tarafın düşük bedel tespit eden rapora itiraz etmediğine bakılmaksızın bilirkişi kurulunun ek raporu doğrultunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
5. Arsa niteliğindeki Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 13227 ada 43 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olup davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.