"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Birecik Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalının ana gayrimenkulün ortak alanı olan teras katında inşai faaliyete girişerek cafe tarzı kullanımda bulunmak istediğini; ancak davacıların bağımsız bölümlerinin bu ortak alana cepheli olması nedeniyle mahremiyetin zedeleneceği gerekçesiyle mahkemece davalının müdahalesinin menine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet ve yargı kolunun hatalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu maddesine aykırı olarak davalı tarafından duvar yıkılarak merdiven evinden terasa ulaşım sağlayacak şekilde kapı inşaa edildiğini, dolayısıyla davalı tarafın ortak alana müdahale edilmediği iddiasının doğru olmadığını, Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/100 Değişik İş sayılı dosyası ile davacılara ait meskenlerin mimarî projesine göre odalarının ve balkonlarının dava konusu teras katına cephesi olduğundan, davalı kaymakamlık tarafından kullanılmasının mahremiyet açısından sakıncalı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, mahkemece tedbir kararı verildiği için tedbir kararından sonra yapılan keşifte inşaat faaliyetinin olmadığı şeklinde sunulan raporun tedbir kararından kaynaklandığını, taleplerinin teras katı ve ortak kullanım yerini ilgilendiren merdivene yapılan müdahaleyi de kapsadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine dair verilen mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların talebinin teras kata yapılacak olan kafeterya ve inşaat işlerinin yapımının durdurulması ve bu şekildeki müdahalenin önlenmesi istemine ilişkin olduğu, yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunda terasta inşaat faaliyetinin olmadığının belirlendiği, buna göre, davalı Sosyal Yardımlaşma Derneği tarafından ortak alana müdahalede bulunulmadığı, teras kata çıkacak şekilde yapılan merdiven hususunda ise davacının herhangi bir talebinin olmadığı, talep aşılarak talepte yer almayan bir müdahalenin önlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kurulan hükümde sehven davaya dâhil edilen ... yönünden bu kez vekâlet ücretine hükmedilmediği böylece mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini, dava açılmadan önce alınan değişik iş tespit raporunda davalının hukuka aykırı imalatlarının belirlendiğini, taleplerinin terasa ilişkin tüm müdahaleleri kapsadığını, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu, istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafın ortak alana müdahalesinin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un "Anagayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluk" kenar başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir:
"Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarî durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.
(Değişik ikinci fıkra: 14.11.2007-5711/8 md.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması hâlinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.
"
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki anagayrımenkulün mimarî durum ve güzelliğini korumaya mecburdur.
3. Davacı tarafça anataşınmaza ait ortak alan olan teras bölümüne yapılan müdahalenin meninin istenildiği davada mahkemece her ne kadar ortak alanda inşai faaliyet olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamından alınan uzman bilirkişi raporlarında merdiven ve asansör kovası kısmından ana gayrimenkulün mimarî projesine aykırı olarak kapı açıldığı tespit edilmiştir. Açılan bu kapının terasa çıkış amacıyla yapıldığı düşünüldüğünde davacıların talebinin bu hususu kapsadığı açıktır.
4. Mahkemece öncelikle bu aykırılığı kimin yaptığının tespiti ile davalı kiracının yaptığının anlaşılması hâlinde ilgili kat malikinin de davaya dâhilinin sağlanarak yapılan müdahalenin önlenmesine ve projeye uygun eski hâle getirilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
5. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda ana gayrimenkulün mimarî projesi yerinde uygulanarak var ise aykırılıkların tespiti ile eski hâle getirilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu işin esası hakkında davanın reddine karar verilmesi ve davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacılara iadesine,
Dosyayı kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.