"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/Yeniden Esas Hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu (2942 sayılı Kanun)'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 148 ada 526 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak acele kamulaştırma kararında belirlenen bedelin gerçek değerinin çok altında belirlendiğini, dava konusu taşınmazın değerinin hesaplanmasında bölgede yaygın olarak yetiştirilen kg başına değeri ve ticari değeri yüksek olan ayçiçeği, kanola, biber gibi sulu tarım ürünlerinin yerine buğday ve saman gibi sulu tarımı gerektirmeyen, fiili olarak ekimi yapılmayan tarım ürünlerinin alındığını, ayrıca acele kamulaştırma dosyasında alınan bilirkişi raporunda objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma
bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu
kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; faizin karar tarihine kadar işletilmesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesinde dikkate alınan unsurlar kullanılarak %5 objektif değer artışı uygulanmak suretiyle bedelin haksız olarak artırıldığını, idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; fark bedelin karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilmesi hükmünün Anayasa Mahkemesi kararı ile iptaline karar verildiğini, acele kamulaştırma dosyasında %10, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise % 5 objektif değer artışı uygulandığından raporlar arasında çelişki bulunduğunu, objektif değer artış oranının % 5 alınmasının yerinde olmadığını, münavebeye esas alınan ürünlerin verim miktarları ve kg satış fiyatları ilgili resmi birimlerden sorularak bu verilerin esas alınması gerekirken, verim ve kg satış fiyatlarının düşük alındığını, üretim giderlerinin hangi verilere göre hesaplandığına ilişkin veri bulunmadığını, bölgenin oldukça verimli yapısı göz önünde alındığında m² birim değerinin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arazi niteliğindeki taşınmaza resmi veri listesi esas alınmak suretiyle, sulu arazi için yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilerek % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin isabetli olduğunu, taşınmazın konum ve özelliklerine göre uygulanan objektif değer artış oranı % 50 uygulanarak belirlenen fark bedelin davacı idare tarafından yatırıldığını, ayrıca üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen bedele işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin bu bedelin ödenmesine ilişkin Dairenin karar tarihi olan 14.04.2022 tarihi olması gerektiğinden, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde ilçe tarım verilerinin esas alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesinde dikkate alınan unsurlar kullanılarak %50 objektif değer artışı uygulanmak suretiyle bedelin haksız olarak arttırıldığını, idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; objektif değer artış oranının % 50 alınmasının yerinde olmadığını, münavebeye esas alınan ürünlerin verim miktarları ve kg satış fiyatları ilgili resmi birimlerden sorularak bu verilerin esas alınması gerekirken, verim ve kg satış fiyatlarının düşük alındığını, üretim giderlerinin hangi verilere göre hesaplandığına ilişkin veri bulunmadığını, bölgenin oldukça verimli yapısı göz önünde alındığında m² birim değerinin düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının daha düşük oranda tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; adil ve hakkaniyete uygun olarak objektif değer artışı yeniden belirlenmek suretiyle tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz
harcının Hazine'ye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.