Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9819 E. 2023/403 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydı mahkeme kararıyla iptal edilen arazi niteliğindeki taşınmazın net gelir yöntemi ile değerinin belirlenmesinde ve 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline ilişkin yerel mahkeme kararının, istinaf incelemesi sonucu hesaplamadaki maddi hata düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu Yalova ili, ... ilçesi, ... Köyü 304 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; husumetin yanlış yönlendirildiğini, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, esasa ilişkin olarak dava konusu taşınmazların o tarihte yürürlükte bulunan 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan orman kadastrosu çalışmaları nedeniyle devlet ormanı olarak sınırlandırıldığını, bu sınırlandırmaya ilişkin belgelerin usulüne uygun şekilde ilan ve tebliğ edildiğini, taşınmazın maliki tarafından orman kadastrosuna itiraz edilmediğini, bu nedenle davacılara ait tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini, davacıların taşınmazlarının tapusunun iptal edilmesi, Anayasa ve yasalar gereği olduğunu, mevzuata göre geçerli olmayan, sadece kaydi mahiyet taşıyan tapunun iptal edildiğini belirterek haksız, yersiz ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; m² birim değerinin bölgedeki emsaller nazara alındığında en az 150,00 TL olması gerektiğini, objektif değer artış oranının daha fazla olması gerektiğini, bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet yokluğu ve zamanaşımı sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, ağaçlık alan ve açıklık alan ayrımı yapılmadan % 4 oranında düşük kapitalizasyon faiz oranı uygulandığını, masrafın resmi verilere göre düşük alındığını objektif değer artış oranının gerçekçi olmadığını, gelir hesabında yüksek verimli ürünlerin alındığını, ağaç bedellerinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilerek resmi veriler esas alınarak net gelir yöntemine göre değerini belirlenmesi yöntem ve sonuç değer itibarıyla doğru bulunarak taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddi ile mahkemece hisse hesabında maddi hata yapıldığından resen hesaplanan davacılar hissesine düşen tazminat bedeli düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz diilekçesinde istinaf dilekçelerindeki beyanına göre bedel takdir edilmesinin, bu uygun görülmez ise kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetin yanlış yönlendirildiğini, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, ağaçlık alan ve açıklık alan ayrımı yapılmadan % 4 oranında düşük kapitalizasyon faiz oranı uygulandığını, masrafın resmi verilere göre düşük alındığını, objektif değer artış oranının gerçekçi olmadığını, gelir hesabında yüksek verimli ürünlerin alındığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” karar başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle davacılar murisi adına adına tespit ve tescil edildiği, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda, Yalova 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/679 Esas, 2018/443 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek 17.09.2019 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 27.07.2020 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arazi niteliğindeki Yalova ili, ... ilçesi, ... Köyü 304 parsel sayılı taşınmaz net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonucu hesaplamadaki maddi hata düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekilerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan alınması gereken 886,70 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 162,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 724,60 TL harcın alınmasına, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.