"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2856 ada 40 parsel (imar uygulaması ile 2856 ada 165 parsel) sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapıldığını, uygulama sonucu oluşan yeni parselin imar planında yol, park ve dinlenme alanı olarak kamusal alan olarak ayrıldığını, taşınmazın diğer paylarının büyük bir kısmının kamulaştırma yoluyla davalı idarenin mülkiyetine geçtiğini, müvekkilinin de satın alma görüşmelerine davet edildiğini, ancak teklif edilen bedel düşük olduğundan anlaşmanın sağlanamadığını, kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan davalı idarece taşınmaza hem hukuki, hem fiili olarak el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idare mahkemelerinin görevine dahil olduğunu, bu nedenle görev yönünden davanın reddine karar verilmesini, davacının hissesi ile ilgili fiili bir el atmanın bulunmadığını, davacının taşınmazı satın aldığı 11.10.1974 tarihinde yürürlükte olan 13.06.1968 tarihli imar planında taşınmazın kamulaştırılacak alana isabet etmekte olduğunu, davacının bu durumu bilerek hisseyi satın aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, yeterli emsal karşılaştırmasının yapılmadığını, emsal olarak sundukları satışların türlü gerekçelerle dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda davacıya ait hisseye düşen alanın satın alındığı tarihteki gibi olduğunu, bu alanda herhangi bir el atmanın bulunmadığını, 2856 ada 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazların 1968 yılı imar planında çocuk bahçesi ve pazar alanına isabet ettiğini, 2006 yılında revizyon imar planında park alanı olarak değiiştirilerek onandığını, 31.10.2015 tarihli Belediye Encümeni kararıyla kamulaştırma işlemlerine başlandığını, davacı dışındaki diğer paydaşların tümüyle uzlaşma sağlandığını, en son 12.10.2020 tarihinde 700 TL/m² üzerinden anlaşma yapıldığını, hükme esas alınan raporda 2016 yılı için daha yüksek bedel belirlendiğini, emsal alınan satışın müteahhitler arasındaki rekabetten dolayı yükselen bir ihale satışı olduğunu, bu emsalin dikkate alınmaması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan ... Mahallesi 27232 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamının 25.02.2011 tarihinde 15.950.000,00 TL bedelle satıldığının anlaşıldığı, davaya konu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün özelliklerinin karşılaştırıldığı mukayese tablosuna göre davaya konu taşınmazın somut emsalin %51,36'sı değerinde olduğu, buna göre dava tarihi itibarıyla emsal taşınmazın metrekare birim fiyatının 1.757,05 TL/m², davaya konu taşınmazın ise dava tarihi itibarıyla metrekare birim fiyatının 900,00 TL/m² olduğunun belirtildiği, davaya konu taşınmazın dava tarihi itibarıyla emlak vergisi değerinin 73,43 TL/m² olduğu ve fakat emsal taşınmazın dava tarihi itibarıyla emlak vergisi değerinin ise 53,99 TL/m² olduğu ancak bilirkişi heyeti raporunda taşınmazların gerçek arsa değerleri ile asgari arsa rayiç değerleri arasındaki çelişkinin ise ayrıntılı ve gerekçeli olarak açıklandığı bu sebeple bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışın satış değeri alınarak, emsalin ve dava konusu taşınmazın birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp, usul ve yasaya uygun bir şekilde bedel belirlenmesinde ve taşınmazın davacı idare adına tapuya tesciline ilişkin verilen kararda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.