Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1001 E. 2023/7999 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve bedelin davalıya ödenme şekli uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, acele kamulaştırma bedeli olarak davacı idareye iade edilen miktar dikkate alınmadan eksik inceleme ile bedel depo ettirilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/330 Esas, 2021/45 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü 27, 856, 857, 1878, 1879 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların nazım imar planı içinde bulunduğunu, yerleşim yerlerine yakın olması bu nedenle yakın zamanda imara açılması ihtimalinin bulunduğunu, kamulaştırma bedelinin tespitinin emsal arsa satışlarına göre yapılması gerektiğini, taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, arsa vasfı kabul edilmediği takdirde taşınmazın konumu, ulaşım imkanları, bölgenin sanayi yönünden gelişmiş olması gibi nedenlerden dolayı taşınmazların çok değerli olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faizinin % 3 olarak alınması ve objektif değer artışı oranının da yüksek kabul edilmesi gerektiğini, belirtilen tüm bu nedenlerle arsa niteliği ile tespit edilecek kamulaştırma beledinin dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini vekâleten taleple beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2013/592 Esas, 2014/180 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2013/592 Esas, 2014/180 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerektiği ve objektif değer artırıcı unsurun %300 oranında uygulanacağı, dava konusu taşınmazlardan 27 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan alanının geometrik şekli, yüzölçümü dikkate alındığında değer azalışı olmayacağı, acele kamulaştırma dosyasının dosya kapsamına alınmadan denetlemeye imkan vermeyecek şekilde hüküm kurulması ve belirlenen bedele yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3.Dairemiz kararına karşı süresi içinde davacı idare karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda bozma ilamına son bent olarak 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, cümlesinin eklenmesine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmaza yüksek değer tespit edildiğini, objektif değer artış oranının çok yüksek olduğunu, gerçek bedelinin çok üzerinde bedel belirlendiğinden kamu zararı doğduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma sonrası verilen kararın bozma gerekçelerine uygun olmadığını, bu nedenle kamulaştırma bedelinin eksik hesaplandığını, bozma öncesi kararda hükmedilen kamulaştırma bedeli 221.194,62 TL olup acele el koyma kararında belirlenen bedel ise 513.271,81 TL olduğundan aradaki farkın yasal faizi ile birlikte davacı kuruma 292.077,19 TL olarak 21.11.2014 tarihinde iade edildiği ve iade edilen miktar dikkate alınmaksızın Mahkemece acele el koyma kararındaki miktarın tahsil edilmiş olduğu düşünülerek faiz ödenmesi gereken miktarın eksik gösterildiğini, davalı aleyhine haksız bir sonuç doğurduğunu, iade edilen miktar dikkate alınmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi vasfındaki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir yöntemi esas alınarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm davalı vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2013/592 Esas, 2014/180 Karar sayılı kararı sonucu davacı kuruma acele kamulaştırma bedelinin 292.077,19 TL kısmının 21.11.2014 tarihinde iade edildiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile bedel depo ettirilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.