Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10034 E. 2024/5517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin davada, yasal faizin hesaplanma tarihi ve fazla yatırılan bedelin iadesi konusunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, faizin hesaplanma başlangıç tarihinin davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olması gerektiği, ancak ilk kararla belirlenen bedelin davalıya ödenmiş olması sebebiyle sadece bozma sonrası bloke edilen tutara faiz uygulanması gerektiği, fazla yatırılan bedelin ise mirasçılardan miras payları oranında tahsil edilerek davacı idareye iade edilmesi gerektiği değerlendirilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/180 Esas, 2023/65 Karar

DAVA TARİHİ: 26.05.2017

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince davalı ... vekilinin talebi üzerine tavzih kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı ve tavzih kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.

Davalı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ...ve davalı ... vekili Avukat ... gelmiş, davalı ... vd. vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Pendik ilçesi, Emirli köyü 791 ve 792 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2019/210 Esas, 2020/232 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/521 Esas, 2021/732 Karar sayılı ilamı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/521 Esas, 2021/732 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı sonrasında dosyaya sunulmuş olan vasiyetname gereğince, davalılardan ...’a ödenmesi gereken bedelin bloke ettirilerek işbu davalıya ödenmesine, ilk karar gereği diğer davalılara ... payı olarak fazla ödenmiş olduğu anlaşılan bedelin ise işbu davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmesi gerekirken, ... payı olarak eksik yatırılmış olan bedelin, ilk karar gereği diğer davalılara ödeme yapıldığından bahisle, işbu davalılardan alınarak davalı ...’a verilmesine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı idarece 91.378,60 TL yasal faiz bedeli depo edilmiş olup bu bedelin ödenecek faiz bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığından ve fazla bloke edildiğinden iadesine karar verilen 6.671,82 TL bedelin çekilme tarihine kadar varsa işlemiş neması ile birlikte davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde infazı zorlaştırıcı karar verilmesi yerinde olmadığından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı uyarınca inceleme yapılarak kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, faiz bitim tarihinin hatalı belirlendiğini, her bir davalıdan iade alınması gereken miktarın ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yasal faizin iptal edildiğini, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, faiz bitim tarihinin hatalı belirlendiğini, taşınmazın arsa niteliğinde olup belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde olup belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması uygundur.

4. Buna karşın; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi ilk kararla belirlenen bedelin davalı tarafa derhal ödendiği gözetildiğinde, yalnızca bozma ilamı sonrası bloke edilen ve davalı ...'a ödenmesine karar verilen bedele 27.09.2017 tarihinden son karar tarihi olan 08.02.2023 tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, tüm bedele son bloke tarihine kadar faiz uygulanması hatalıdır.

5. Fazla yatırılan 200.509,70 TL bedelin davalı ... dışındaki davalılara ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine, şayet ödeme yapılmış ise bankadan çekilme tarihine kadar varsa işlemiş neması ile birlikte davalı ... dışındaki davalılardan mirasçılık belgesindeki miras payları oranında alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmesi gerekirken hüküm fıkrasında yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile;

2. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) 5 numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine “Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi ilk kararla belirlenen 1015.891.30 TL bedelin davalı tarafa derhal ödendiği gözetildiğinde, iş bu bedele 27.09.2017 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi 26.07.2018 tarihine kadar, bozma ilamı sonrası bloke edilen ve davalı ...'a ödenmesine karar verilen 200.509,70 TL bedele ise 27.09.2017 tarihinden son karar tarihi 08.02.2023 tarihine kadar faiz uygulanmasına” cümlesinin yazılmasına,

b) 4 numaralı bendinin (a) harfi ile gösterilen bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine “Fazla yatırılan 200.509,70 TL bedel davalı ... dışındaki davalılara ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine, şayet ödeme yapılmış ise bankadan çekilme tarihine kadar varsa işlemiş neması ile birlikte davalı ... dışındaki davalılardan mirasçılık belgesindeki miras payları oranında alınarak davacı idareye verilmesine” cümlesi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı ve davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacıya, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin de davacıdan alınarak davalı ...'a verilmesine,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.