Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10050 E. 2024/1902 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli için açılan ilk davada saklı tutulan kısım için açılan ek davada, bedelin hangi rapora göre hesaplanacağı ve davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk davada hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen bedelin kesinlik sınırında kalması ve ek davada ıslah edilmeyen kısmın talep edilmesi nedeniyle, ek davada da ilk davadaki rapora göre hesaplama yapılması gerektiği ve Anayasa Mahkemesinin 6100 sayılı HMK'nın 326/2. maddesini iptal etmesi nedeniyle davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1168 Esas, 2023/1580 Karar

KARAR : Düzeltilrek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/6 Esas, 2022/85 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: karar verilmiştir.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Osmangazi ilçesi, ... Mahallesi 890 ada 6 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını, Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/536 Esas sayılı dosyası ile ile fazlaya dair hakları saklı tutulmak kaydı ile tazminata hükmedildiğini, bu kararın kesinleştiğini, ilk davada talep edilen bedeller düşüldükten sonra müvekkillerinin saklı tutulan tazminat bedellerinin tazmini için işbu ek davanın açılması gerektiğini beyan ederek karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa 9.Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/536 Esasına kayden açılan kısmi davanın istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleştiğini, bu nedenle Bursa 9.Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/536 Esas sayılı kısmi davada alınan bilirkişi raporu içeriğini ve raporda tespit edilen miktarları kabul etmemekle birlikte, Bursa 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/536 Esas sayılı kısmi davada 860,00 TL/m² birim bedelli 19.01.2021 tarihli kök rapor ve 27.03.2021 tarihli ek rapor hükme esas alındığını, bu raporlarda dava konusu taşınmazın m² birim bedeli 860,00 TL/m² olarak tespit edildiğini, kısmi davada hükme esas alınmayan 930,00 TL/m² birim bedelli 2 nci ek rapora dayanılarak açılmış eldeki ek davayı kabul etmediklerini, dava konusu Bursa ili, Osmangazi ilçesi, ... Mahallesi, 890 ada 16 parsel hakkında müvekkili idare tarafından alınmış herhangi bir el koyma kararı bulunmadığını, dava dosyasında dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından el atıldığını gösterir herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idare aleyhine açılan davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin hatalı olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/536 Esas, 2021/488 Karar sayılı davasında mahkemece dava konusu taşınmaza davalı idarenin yol yapmak suretiyle kamulaştırma işlemi olmaksızın el attığı gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davacı yönünden 10.750TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği ve kararın 05.10.2021 tarihinde kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 19.01.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda davacının payına düşen tazminat bedelinin 6.750TL olarak tespit edildiği anlaşılmakta olup ilk davada kabul edilen miktarın kesinlik sınırında kalması nedeniyle davalı istinafının usulden reddine karar verilerek kesinleşmiş olmasına ve bu davada ıslah edilmeyen kısmın ek dava ile talep edilmesine rağmen kesinleşen ilk davada 19.01.2021 tarihli bilirkişi raporu ve bu raporu doğrulayan 27.03.2021 tarihli ek rapor kapsamında m² birim bedeli 860 TL üzerinden hesaplanmasına rağmen açılan bu ek davada ilk davada düzenlenen ve hükme esas alınmayan 06.06.2021 tarihli 2 nci Ek rapordaki 950 TL üzerinden talepte bulunduğu ve mahkemece hatalı olarak bu bedel üzerinden davacıların hisselerine isabet eden bedel hükmolunduğu belirlendiğinden ayrıca, ilk kararda benimsenen 860 TL/m² birim fiyatının aynı bölgede aynı nitelikte ve dava konusu taşınmaza yakın parsellerle uyumlu olduğu belirtilerek davalı vekilinin buna yönelik istinaf istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kadarı kaldırılarak ilk davada hükme esas alınan bedel üzerinden hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup ayrıca 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek 4. madde ile ; "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir" düzenlemesi uyarınca hüküm düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu ilk kararda dava konusu taşınmazın m² birim fiyatını 930TL'den belirleyen raporun hükme esas alındığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiili el atma olmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun’un Ek 1 inci maddesi söyledir “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve Esas, 2016/181 Karar 2018/111 sayılı Kararı ile)”

4. 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle şöyledir;

"Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."

5. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen Ek madde 4’ün son fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerindedir

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarih ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmü Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davacılar aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (7) numaralı bendinin tamamen hükümden çıkartılması, suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.