"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1631 Esas, 2023/1403 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/727 Esas, 2021/566 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı Hazine lehine göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, Merkez ilçesi, ... köyü 104 ada 17 parsel (eski 411 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; tek yanlı yapılan acele kamulaştırmada belirlenen bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın konumu, niteliği, arazi yapısı, verim gibi hususlar değerlendirildiğinde belirlenen kapitalizasyon objektif değer artışı, taşınmaz sınıfı gibi belirlemelerin hatalı olduğunu ileri sürerek bedelin yeniden belirlenmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle Hazine lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, gelirin yüksek, giderin düşük gösterildiğini, TÜİK ve TMO'nun verileri de dikkate alınarak ortalama gelir hesabı yapılması gerektiğini, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin yükseltilmesi için sebzenin eklendiğini, kapitalizasyon %5 olarak alınması gerektiğini, acele kamulaştırma tarihinin değerlendirme yılı olarak esas alınması gerektiğini, taşınmazın kuru arazi olup sulama kaynağının yeterli olup olmadığının araştırılmadığını, verimde ortalamanın üstüne çıkma sebeplerinin açıklanmadığını, dava kabul edildiğinden lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, TÜİK, TMO ve taşınmazın zengin toprak yapısı dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, kapitalizasyon faizinin daha düşük belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın merkeze ve karayoluna uzaklığı ile idare tarafından düzenlenen kıymet takdir tutanağında bile objektif değer artışı verildiği gözetildiğinde hiç verilmemesinin kabul edilemez olduğunu, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin düşürülmesi amacıyla ekonomik değeri düşük ürünlerin esas alındığını, aynı baraj kapsamında Bingöl tarafında kalan ve 2010-2015 yıllarını kapsayan kamulaştırma davalarında dönümünün 30.000 - 35.000 TL belirlendiğini, Muş arazilerinin ise daha verimli olduğunu, taşınmaz 1. sınıf tarım arazisi olduğu halde 3. sınıf arazi gibi verimin belirlendiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki taşınmaza kapitalizasyon faiz oranı % 4 olarak uygulanmak suretiyle olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak derhal ödenmesine karar verilen fark bedelin varsa neması ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken dava 4 ay içerisinde sonuçlandırılamadığı için kanun gereği hükmedilen ve depo edilmeyen yasal faizi de kapsar şekilde peşin ödeme kararı verilmesi, dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında % 10 oranında objektif değer artışı takdir edilmesi gerekirken takdir edilmemesi, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına tek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken iki ayrı maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesince tespit edilen fark bedelin peşin ödenmesine karar verildiğinden bu tutar yönünden İlk Derece Mahkemesi karar tarihine kadar, yenileme sonucuna göre oluşan fark bedel yönünden ise karar tarihi esas alınarak yasal faize karar verilerek istinaf başvurularının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan alınmasına yer olmadığına, bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.