Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1017 E. 2023/7840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki yapıların bedelinin kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca, kamulaştırma ilanından sonra yapılan yapıların bedelinin kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınmaması gerektiği, ancak ilan tarihinden önce yapılmışsa yapının niteliğinin ve yapım tarihinin ayrıntılı olarak tespit edilerek bedelinin hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2416 Esas, 2022/1908 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/648 Esas, 2019/970 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Batman ili, ... ilçesi, ... köyü 478 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; acele kamulaştırma dosyasında belirlenen kısmının mahsubu ile bankaya depo edilen fark bedelinin karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (c) bendi hükmü uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Yargıtay kararları doğrultusunda münavebede yer alan ürünlere ait üretim masrafları toplamının gayrisafi üretim değerlerine oranı en az %40-50 olması gerektiğini, %15 objektif değer artışı eklenerek kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının sulu taşınmazlarda %5 alınması ve münavebe sistemi ile yapı bedelinin askı ilan tarihinden önceki TÜRKSAT uydu görüntüleri alınarak bedelinin hesaplanması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir metodu esas alınarak, taşınmazın kapitalizasyon faiz oranı % 4 uygulanarak çıplak metrekaresine 24,87 TL değer biçildiği, taşınmazın konumu, ana yollara ve yerleşim alanlarına uzaklığı gözetilerek gelir metoduna göre tespit edilen m² birim fiyatına % 15 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek sonuç m² birim fiyatının 28,60 TL olarak belirlendiği, üzerinde bulunan yapıya ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak kamulaştırma bedelinden mahsup edilen acele el koyma bedelinin hatalı yazılması suretiyle ödenecek fark bedelin yanlış belirlenmesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi ile 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma fark bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ve derhâl ödenmesine ilişkin olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki Batman ili, ... ilçesi, ... köyü 478 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda sulu arazi niteliğindeki taşınmaza uygulanan kapitalizasyon faiz oranı doğru olduğu gibi tespit edilen bedel aynı kamulaştırma kapsamında kalan, benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalardaki metrekare birim fiyatları ile uyumludur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Kıymet takdir raporu, mahkeme heyetince düzenlenen keşif ve 18.11.2019 havale tarihli DSİ yazısında “dava konusu 478 parsel sayılı taşınmazın 2013 tarihli TÜRKSAT uydu görüntüsünde bir yapıya rastlanmadığını, bu nedenle yapı bedeli hesaplanmamıştır.” şeklinde belirtilmesine rağmen, 28.06.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda 78,11 m² tek katlı yapının, 38,50 m²sinin dava konusu taşınmaz içerisinde olup, bu kısmın bedeli hesaplanmış, 20.08.2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda da yapının tamamının bedeli hesap edilmiştir. 02.08.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanun'un ile 2942 sayılı Kanun'un 25 inci maddesine eklenen son fıkrada “Baraj sulama şebekeleri ve boru hatları, karayolu, demiryolu liman ve havaalanı gibi gelecek yıllara sari büyük projelerde kamu yararı kararı kamulaştırılacak taşınmazların bulunduğu mahalle ve/veya köy muhtarlığında 15 gün süre ile asılmak suretiyle ilan edilir. Kamu yararı kararının ilan süresinin bitiminden itibaren, kamulaştırılacak taşınmazlar üzerine yapılan sabit tesisler ile dikilen ağaçların bedeli kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınmaz. Taşınmazlardaki bu sınırlama ilan tarihinin bitiminden itibaren beş yılı geçemez.” hükmü yer almaktadır. Taşınmazın bulunduğu Irmak köyünde 15.09.2013 tarihli olur onayı ile kamulaştırma kararı verildiği gözetilerek; bu tarihten sonra, dava açılmadan önce 2942 sayılı Kanun'un 25/son maddesi uyarınca ilan yapılıp yapılmadığı araştırılıp; Yapılmış ise;

a)Kamulaştırılan taşınmaz üzerine inşa edilen yapıların hava fotoğrafları ve uydu görüntülerinden de yararlanılmak suretiyle, teknik analizleri yaptırılıp, gerektiğinde tanık anlatımlarından da faydalanılarak ve kendisine ait olup olmadığı da araştırılarak, kesin olarak hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) yapıldığı belirlenip, ilan tarihinden sonra yapıldıklarının tespiti halinde bedeline hükmedilmemesi,

b)İlan tarihinden önce yapıldıklarının tespiti halinde ise, 2942 sayılı Kanun'un 25/2 nci maddesi uyarınca mahkemece verilecek tescil kararına kadar taşınmaz sahibinin kamulaştırılan taşınmazda inşaat yapma, ekim yapma veya mevcut inşaatta esaslı değişiklikler meydana getirme gibi mülkiyet hakkından kaynaklanan kullanım haklarının devam ettiği ve bu hakların kullanılmasının 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 2 nci maddesine aykırılık olarak yorumlanamayacağı gözetilerek, söz konusu yapıların iç ve dış özellikleri yeniden yapılacak keşifte ayrıntılı olarak incelenerek, elektrik, içme suyu, kanalizasyon tesisatlarının olup olmadığı, su ve elektrik abonelikleri bulunup bulunmadığı, ıslak ve kuru zemin kaplamaları, mutfak dolabı, banyo, tuvalet, çatı kaplaması vs. gibi bir meskende olması gereken tüm unsurların bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa tüm eksik imalatlar ayrıntılı olarak belirlenip, buna göre yapı sınıfı ile eksik imalat oranı tespit edilmek suretiyle binaya yeniden bedel belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.