Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10236 E. 2024/3330 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğunun tespiti ve buna göre belirlenecek bedelin ne kadar olacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, imar planı dışında kalması, belediye hizmetlerinden faydalanmaması ve yerleşim alanı dışında bulunması sebebiyle arazi vasfında olduğu, dolayısıyla arazinin değerinin 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre tespit edilmesi gerekirken, arsa kabul edilerek emsal değerine göre belirlenmesi hatalı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1274 Esas, 2023/1562 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/169 Esas, 2023/45 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... Mahallesi, 8046 parsel (yeni 1419 ada 98 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın vasfı arsa olarak değerlendirilerek gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırma konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan ... Belediyesi cevabi yazısı dikkate alındığında davaya konu taşınmazın arazi vasfında olduğunu, arsa olarak kabul edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte emsal karşılaştırmasının da hatalı yapıldığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgelere, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Uygulaması üzerinden yapılan incelemeye ve alınan bilirkişi raporu ekindeki fotoğraflara göre dava konusu taşınmazın arsa vasfında sayılmasının doğru olduğu, dava konusu taşınmazın zeminine emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Yargıtay tarafından benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 tarihli ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca taşınmazın arsa sayılabilmesi için imar planı içerisinde iskan sahası olarak ayrılmış bulunması, imar planı dışında ise belediye mücavir alan sınırları içinde kalıp meskun yerler arasında bulunması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekmektedir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında olmadığı, 1/25000 ölçekli çevre düzenleme planına göre taşınmazın bir kısmının tarım alanı, bir kısmının yol, bir kısmının ise DSİ sulama alanı içerisinde kaldığı, yerleşim alanı dışında olup belediyenin hizmetlerinden faydalanmadığı anlaşıldığından, arsa niteliğinde kabulü mümkün değildir.

4. Bu durumda, arazi niteliğindeki davaya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre değerinin tespit edilmesi gerekirken; taşınmazı arsa niteliğinde kabul edip emsal karşılaştırması yapmak suretiyle değer biçen geçersiz rapora göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.