"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/228 Esas, 2022/325 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., ... (...) Mahallesi 1347 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek belirlenecek bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın eski parsel numarası 190 olmakla usulüne uygun kamulaştırma işleminin yapıldığını, idare tarafından Antalya-Burdur yolunun Kepez-Kırkgöz arası kısmında yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla ... adına kayıtlı taşınmazın 04.04.1973 tarih 1973/48 sayılı Kamu Yararı Kararı gereğince 1.704 m²lik kısmının kamulaştırıldığını, 1704 m²lik kısmın kamulaştırma evraklarının ... adına ... kanalıyla 13.02.1974 tarihinde 000192 yevmiye numarası ile ilgilisine tebliğ edildiğini, dava konusu taşınmazın eski parsel numarası 190 olmakla birlikte bu parselin kamulaştırma tarihi olan 1974 yıllarında tapu kaydında çalılık, taşlık konumlu tarım arazisi olduğunu, kamulaştırma tarihinde taşınmazın etrafında ticari alan ve yapılaşma durumu mevcut olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2020 tarihli ve 2014/308 Esas, 2020/100 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.02.2021 tarihli ve 2020/908 Esas, 2021/136 Karar sayılı kararıyla dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle davalı idare tarafından fiilen el atıldığı, her ne kadar davalı idare tarafından taşınmazın daha önceden usulüne uygun kamulaştırıldığı iddia edilmiş ise de davacıların murisi ... ...'ya çıkartılan noter tebligatının bekçi ...'a tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu, bankaya bloke edilen paranın ödendiğine dair belgelerin bulunmadığı, davacıların murisi tarafından açılan tezyidi bedel davasının da bulunmadığı, bu nedenle usulüne uygun yapılmış bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 10.12.2018 tarihli ek raporda dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemiyle kamulaştırma bedelinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının yerinde olduğu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı dikkate alınarak hesaplama yapılmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu konum ve merkezi yere uzaklığı dikkate alındığında %50 objektif değer artışının yeterli olmadığı ancak davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından bu hususun dikkate alınmadığı, buna göre dava konusu taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatının yerinde olduğunu, her bir davacıya düşen ecrimisil bedeli dikkate alındığında kesinlik sınırı altında kaldığı, davalı idare vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı görülmekle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; ¼ pay sahibi davacı ...’nın yargılama devam ederken öldüğü ve geriye mirasçıları olarak eşi ... ile çocukları ..., ... ve ...’un kaldığı, UYAP sistemi üzerinden dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, ... kızı ... ile ...’un diğer mirasçıların payını satın almak suretiyle malik oldukları anlaşıldığından, davanın açılmasından sonra dava konusunun davacı tarafından devredilecek olması halinde, devralmış olan kişinin görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği düzenlendiğinden, Mahkemece yeni maliklere dava ihbar edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve dava konusu 1347 parsel sayılı taşınmaz ... Mahallesinde olduğu halde, hükümde ... olarak gösterilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tapu kaydındaki şerh ile kamulaştırma işleminden haberdar olan davacılar yönünden dava açma sürelerinin geçtiğini, taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, bilirkişi raporları çelişkili olup masrafların düşük alındığını ve sulama kaynağının gösterilmediğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ve sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6 ncı maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamsına,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.