Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10286 E. 2024/4062 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve sorumlu idareden tahsiline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın fiilen el atılan kısmının dışında kalan bölümünün bedelinin proje bütünlüğü ilkesi uyarınca hükmedilebilmesi için 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kamuya özgülenmesi gerekirken, mevcut uygulama imar planının iptaline ilişkin idare mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin ve taşınmazın güncel imar durumunun araştırılmadan tüm taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi hatalı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1285 Esas, 2022/2726 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/88 Esas, 2020/78 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalılardan ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ...Mahallesi 6558 ada 40 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle el atıldığını iddia ederek belirlenecek bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza belediye tarafından el atılmamış olduğunu, el atma iddiası idari işlem niteliğindeki imar planından kaynaklandığından görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, bu nedenle görev yönünden reddi gerektiğini iddia ederek davanın görevden, husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede, irtifak ve pilon yeri dışındaki alanın müvekkili tarafından kullanılmasının veya kamulaştırılmasının söz konusu olmadığını, imar planının Belediye Başkanlığınca görüş ve muvafakat alınmaksızın TEİAŞ alanı yapıldığını, bu işlemin iptali için Bursa 3. İdare Mahkemesinin 2015/1253 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın irtifak hakkı ve pilon yeri hakkı ile ilgili olarak bedeli ödenerek kamulaştırılmış olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılardan ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen bedelin düşük olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, taşınmazın gerçek değerinin çok üzerinde fahiş bir bedel belirlendiğini, emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin gereği gibi araştırılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu ...Mahallesi 6558 ada 40 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, proje bütünlüğü bağlamında el atılmayan kısımlardan da davalı idarenin sorumlu olduğuna dair Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ...Mahallesi 6558 ada 40 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının 08.10.2019 tarihli cevabî yazısında; dava konusu ...Mahallesi 6558 ada 40 parsel sayılı taşınmazın 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında "kısmen park kısmen Enerji Nakil Hattı" alanında kaldığının belirtildiği, ... Belediye Başkanlığının cevabî yazısında ise taşınmazın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında "resmi kurum alanı (Teiaş alanı)"nda kalmakta iken, Bursa 3. İdare Mahkemesinin 2015/1253 Esas sayılı dava dosyası ile imar planının iptaline karar verildiği ancak idare mahkemesi kararının halen kesinleşmediği anlaşılmıştır.

5. Dava konusu taşınmazın fiilen el atılan bölümünden arta kalan bölümünün proje bütünlüğü ilkesi uyarınca bedeline hükmedilebilmesi için, taşınmazın 1/5000 ölçekli planda kamuya tahsis edilmiş olması yeterli olmayıp, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kamuya özgülenmesi gerekmekte olup eldeki davada ise taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planının idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.

6. Bu itibarla; dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline ilişkin Bursa 3.İdare Mahkemesinin 2015/1253 Esas sayılı dava dosyasının kesinleşip kesinleşmediği, mahkemesinden ve taşınmazın son ve güncel imar durumu ilgili belediyelerden sorulup sonucuna göre, taşınmazın halihazırda 1/1000 ölçekli uygulama imar planının (kamuya özgülü) bulunmadığının anlaşılması halinde taşınmazın yalnızca fiilen el atılan bölümünün bedeline hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın 1/5000 ölçekli planda kamuya tahsisli olması gerekçesi ile taşınmazın tüm bedeline hükmedilmesi hatalı olduğu gibi, imar planında enerji nakil hattı koruma kuşağında bulunan bölüm yönünden davalı ... Başkanlığının sorumlu tutulamayacağının gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.