Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10314 E. 2024/4634 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının taşınmazından ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesintisi yapmasının kamulaştırmasız el atma oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin 6. fıkrasında belirtilen yasal koşulların (yapılaşma koşullarında ve nüfusta artış olup olmadığı, artış olması halinde taşınmazın değerinin düşüp düşmediği vb.) oluşup oluşmadığının araştırılmadan, ikinci kez yapılan düzenleme ortaklık payı kesintisinin hukuka uygun olup olmadığı ve kamulaştırmasız el atma niteliğinde olup olmadığı hususunda eksik incelemeyle karar verildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/87 Esas, 2023/1320 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/81 Esas, 2022/264 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin...Mahallesi 40372 ada 2 parsel ve 40373 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğunu, bu taşınmazların geldisi olan parsellerde M209 numaralı düzenleme sahası ve M604 numaralı düzenleme sahası kapsamında kaldıkları gerekçesiyle iki kez imar uygulaması yapıldığını ve her defasında ayrı ayrı düzenleme ortaklık payı kesilerek tescil edildiğini, 23.06.2020 tarihinde tescil edilen M604 numaralı düzenleme sahasına ilişkin son imar uygulamasında 874 m²nin haksız olarak kesildiğini, 3194 sayılı İmar Kanunu'na (3194 sayılı Kanun) göre herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınamayacağını, bu kesintinin hukuka aykırı olup müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal ettiğini, ikinci defa düzenleme ortaklık payı alınmasının kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğunu belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idari bir işlem niteliğinde olan düzenleme ortaklık payı kesintisinin ikinci defa yapıldığı gerekçesiyle açılan tazminat davasının idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davanın reddi gerektiğini, 3194 sayılı Kanun ile Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelik uyarınca ilk uygulamadaki düzenleme ortaklık payı oranını %45'e kadar tamamlamak üzere ilave düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılabileceğini, dava konusu taşınmazda yapılan toplam kesinti miktarının %40,98593 oranında olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinde yer alan bir taşınmazdan ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasına dair düzenlemenin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi mülkiyet hakkının da ihlali olduğunu, somut norm denetimi kapsamında gerekli işlemlerin yapılması gerektiğini, 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinde düzenleme ortaklık payını %45’e tamamlayabilmek için imar planı kararı ile yapılaşma koşulunda ve nüfusta artış olması şartlarının gerekli görüldüğünü, aranan bu şartların varlığının davalı idare tarafından ispat edilemediğini, bu nedenle ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının mükerrer kesinti görülerek kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davalı idarenin ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesintisi yapmasının kamusal ihtiyaç nedeniyle olmadığını, mükerrer yapılan düzenleme ortaklık payları ile kendisine hisse tahsis ettiğini, böylece dava konusu taşınmazlarda malik gibi hisse sahibi haline geldiğini, 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınamayacağını, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasının da ikinci defa alınan düzenleme ortaklık paylarının kamulaştırmasız el atma olduğunu, bu nedenle 23.06.2020 tarihinde yeniden yapılan imar düzenlemesinin kanuni dayanak ve güvenceden yoksun olup, bu kesintilerin karşılığı olan tazminatın müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut norm denetimi yönündeki talebe ilişkin; 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi ile uygulama yapacak idareye ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesintisi yapma yetkisi verildiği, ancak yetkinin %45 oranı ile sınırlandığının görüldüğü, kaldı ki ilk kez imar uygulamasına tabi taşınmazlarda idarenin %45'e kadar kesinti yapma imkanı bulunduğu, bu nedenle başvurunun reddine karar verildiği, esasa ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde dosya kapsamı ve toplanan delillere göre mevcut delillerin takdirinde ve hükmün dayandığı gerekçede bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının taşınmazından kesilen düzenleme ortaklık payı oranının yasal sınırlar içerisinde kaldığı, davalı idarenin eyleminin ve işleminin kamulaştırmasız el atma olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin altıncı fıkrası.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu...Mahallesi 40372 ada 2 parsel ve 40373 ada 2 parsel sayılı taşınmazların evveliyatında kök 3911 ada 26, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar olarak 10.09.1991 tarihinde kadastro tutanakları kesinleşerek tescil edildikleri, Meram Belediye Encümeninin 15.12.1999 tarihli ve 1778 sayılı kararı ile kök parsellerin de bulunduğu M209 numaralı düzenleme sahası kapsamında 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda %28,32341 oranına denk gelen 1.951,28 m²lik düzenleme ortaklık payı kesintisi üzerine muhtelif parsellere şuyulandırma yapılarak imar uygulamasının 21.07.2000 tarihinde tapuya tescil edildiği, müteakiben Meram Belediye Encümeninin 16.01.2019 tarih ve 61 sayılı kararı ile ilk uygulama sonrası oluşan parsellerin de içerisinde yer aldığı M604 numaralı düzenleme sahası kapsamında 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda ilk uygulamada yapılan %28,32341 oranındaki düzenleme ortaklık payı kesintisi gözetilerek, toplam düzenleme ortaklık payı kesintisi oranını %40,98593 oranına tamamlayacak şekilde 872,34 m²lik ilave düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmak suretiyle oluşan davacıya ait hisselerin de yer aldığı 40372 ada 2 parsel ve 40373 ada 2 parsel sayılı taşınmazların 23.06.2020 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3. 10.07.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7181 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesi ile 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin 6 ncı fıkrasında yapılan değişiklik sonucunda ''Bu madde hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaması esastır. Ancak, her türlü imar planı kararı ile yapılaşma koşulunda ve nüfusta artış olması hâlinde, artış olan parsellerden, uygulama sonucunda oluşan değerinin önceki değerinden az olmaması kaydıyla, ilk uygulamadaki düzenleme ortaklık payı oranını %45’e kadar tamamlamak üzere ilave düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılabilir" hükmü getirilmiş olup, dava tarihi itibarıyla yürürlükte olduğu anlaşılan söz konusu düzenleme çerçevesinde Meram Belediye Encümeninin 16.01.2019 tarih ve 61 sayılı kararı ile M604 numaralı düzenleme sahasında yapılan imar uygulaması sonucunda dava konusu taşınmaz yönünden %40,98593 oranına tamamlanan düzenleme ortaklık payı kesintisinin 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin 6 ncı fıkrasında belirtilen şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda yapılaşma koşulunda ve nüfusta artış olup olmadığı, artış olması durumunda dava konusu taşınmazın uygulama sonucunda oluşan değerinin önceki değerinden az olup olmadığı hususlarında araştırma yapılarak, gerekirse bilirkişi incelemesine de başvurulmak suretiyle sonucuna göre yasal koşulların oluşmadığının kesin olarak anlaşılması halinde düzenleme ortaklık payının ikinci kez kesildiğinden gözetilerek kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.