"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/433 Esas, 2023/234 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Akyurt ilçesi, ... Mahallesi 923 ve 924 parsel (yenilemeyle 4201 ada 3 ve 6 parsel) sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.04.2011 tarihli, 2013/253 Esas sayılı dosyasında iflas kararı verildiğini ve tasfiye işleminin Ankara İflas Müdürlüğünün 2014/7 Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, davanın söz konusu iflas kararından sonra açıldığını ve davacının ... ile görüşmesi gerekirken müflis ile yazışıp uyuşmazlık tutanağı düzenlenmesinin kanuna aykırı olduğunu, davalı müflis olduğundan dava açılacak ise davacının talebinin ... A.Ş. ... memurluğuna yöneltmesi gerektiğini, davacının husumeti yanlış yöneltmesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazların değerinin kıymet takdir komisyonu raporunda gerçek değerinin altında belirlendiğini, davalının müflis olması nedeniyle taşınmazlara belirlenecek bedelin daha da önem arz ettiğini, buradan iflas masasına gelecek bedelin müflisin masaya kayıtlı olan borçlarının ödenmesinde kullanılacağını, bu nedenle taşınmazların değerlerinin düşük olmasının iflas masasının zararına sebep olacağını, dava sonucunda hükmedilecek bedelin Ankara İflas Müdürlüğünün 2014/7 Esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 02.10.2015 tarihli ve 2014/166 Esas, 2015/177 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 02.10.2015 tarihli ve 2014/166 Esas, 2015/177 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazların değerinin tespitinde somut ve kıyasi emsal olarak incelenen taşınmazların bir kısmı Anonim Şirkete ve bankaya yapılan özel amaçlı satış olduğu gibi, kesinleşmiş mahkeme kararlarına esas bilirkişi raporlarında belirlenen metrekare birim fiyatlarının emsal alındığı, ayrıca bazı emsallerin değerlendirme tarihindeki karşılıkları fiyat artış endeksleri uygulanmak suretiyle tespit edildikten sonra, satış tarihinden bu yana aradan geçen zaman içinde bölgede emlak fiyatlarında enflasyonun üzerinde artış olduğu gerekçesiyle soyut ifadelerle belirlenen metrekare birim fiyatları üzerinden hesap yapılmak suretiyle ve birbirine bitişik-komşu parsellere taşınmazın üzerinde yapı bulunmasının zemin değerine etkisi olmayacağı gözetilmeden yetersiz gerekçe ile farklı birim fiyatları uygulanarak değer biçildiğinden alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.04.2018 tarihli ve 2017/113 Esas, 2018/82 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.04.2018 tarihli ve 2017/113 Esas, 2018/82 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların değerinin tespitinde, özel amaçlı satışların emsal olarak alınması doğru olmadığı gibi dava konusu taşınmazlar değerlendirmeye esas alınan emsallerle kıyaslanırken eksik ve üstün yönleri oranları ile birlikte ayrı ayrı açıklanmak suretiyle değer biçilmediği, ayrıca aynı amaçla kamulaştırılan birbirine komşu olan taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda aynı değerlendirme tarihi itibarıyla benzer sonuçlara ulaşılması, oluşabilecek farklılıkların da makul gerekçelerle açıklanması gerektiği halde birbirine komşu taşınmazlar için yeterli gerekçe gösterilmeden çok farklı metrekare birim fiyatları belirlendiğinden denetime elverişli olmayan bu rapora göre karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 24.01.2020 tarihli ve 2019/373 Esas, 2020/27 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.01.2020 tarihli ve 2019/373 Esas, 2020/27 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekiller temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; bozma öncesi verilen 17.04.2018 tarihli kararda toplam kamulaştırma bedelinin 4.657.969,90 TL olarak belirlendiği ve bu karara karşı yalnızca davacı idare vekilince temyiz yoluna başvurulduğu gözetilmeksizin davacı idare lehine oluşan usulî kazanılmış hak zedelenerek, bozma ilamı sonrası fazla bedele hükmedilmesi, bozma öncesi tespit edilen bedelin 17.04.2018 tarihli kararla davalı tarafa derhal ödenmesine karar verildiği gözetilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedelinin ilk kararla ödenmesine hükmedilen kısmının da karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına dair hüküm kurulması ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazların sınırları ve yüzölçümünün genişlediğinin dosya içindeki belgelerden anlaşıldığını, ancak bu hususun dikkate alınmadığını, davalının müflis olması nedeniyle taşınmazlara belirlenecek bedelin daha da önem arz ettiğini, buradan iflas masasına gelecek bedelin müflisin masaya kayıtlı olan borçlarının ödenmesinde kullanılacağını, bu nedenle taşınmazların değerlerinin düşük olmasının iflas masasının zararına sebep olacağını, yargılamanın devam ettiği yaklaşık 10 yıllık süreçte paranın değer kaybettiği hususunun dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.