"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1459 Esas, 2023/1391 Karar
KARAR : Esastan ret
ve davalı idare vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ: Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/265 Esas, 2023/288 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusu 112 (ifrazla 1185 ve 1186), 113 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, 299 ve 304 parsel sayılı taşınmazlar yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, 342 ve 427 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince dava konusu 112 (ifrazla 1185 ve 1186), 113 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, 299 ve 304 parsel sayılı taşınmazlar yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, 342 ve 427 parsel sayılı taşınmazlarda ise davacılardan ..., ... ve ... yönünden 342 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın, davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ... yönünden 427 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın usulden reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar ... vd. ve davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ... vd. ve davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 112 (ifrazla 1185 ve 1186), 113, 127, 299, 304, 342 ve 427 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın Büyükçekmece Baraj Gölü maksimum su kotu altında kalmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 299, 304, 342 ve 427 parsel sayılı taşınmazların müvekkili idarece kamulaştırıldığını, bu parsellere ilişkin kamulaştırma belgelerinin... 3. Noterliği tarafından hak sahiplerine tebliğ edildiğini, kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedellerin hak sahipleri adına bankaya bloke edildiğini, davacıların kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içinde dava açmadıklarından davanın reddine karar verilmesini, dava konusu 112, 113 ve 127 parsel sayılı taşınmazların ise Büyükçekmece Barajı kamulaştırma sahası dışında kaldığını ve bu taşınmazlara herhangi bir şekilde el atılmadığını, uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 112 (ifrazla 1185 ve 1186), 113 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, 299 ve 304 parsel sayılı taşınmazlar yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, 342 ve 427 parsel sayılı taşınmazlarda ise davacılardan ..., ... ve ... yönünden 342 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın, davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ... yönünden 427 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın usulden reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... vd. vekili ve davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayın yerleşik kararlarına göre tamamlanmış bir kamulaştırmadan söz edilebilmesi için bedelin hak sahibi adına bankaya yatırılması gerektiğini, dosyaya celp edilen kamulaştırma evraklarına göre kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına bankaya yatırılmadığını, bedelin davacılar murisi ... adına 16.09.1985 tarihinde bankaya depo edildiğini, oysa ...’ın 1964 yılında vefat ettiğini, kamulaştırma bedelinin müteveffa adına yatırılması mümkün olmadığı gibi yatırıldığı takdirde tahsilinin mümkün olmadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinde sayılan bilgi ve belgelerin tamamının tebliğ edilmesinin emredici nitelikte olduğunu, mevcut haliyle hukuka uygun şekilde yapılmış ve tamamlanmış bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğini, tebligatın yapıldığına ilişkin noter tarafından düşülen şerhin tebliğ olarak kabul edilemeyeceğini, muhatabın ve tebliğ memurunun imzasını içeren tebliğ mazbatasının aranması gerektiğini, bedelin bankaya yatırılmış olmasının da yeterli görülmeyip hak sahiplerine ödenip ödenmediğinin de araştırılması gerektiğini, sonuç olarak hukuka uygun olarak yapılmış bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden bir kısım müvekkiller yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kamulaştırıldığını, kıymet takdir komisyonu tarafından takdir edilen kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edilerek parsel maliklerine noter tebligatının çekildiğini ve tebliğ şerhlerinin alındığını, 2942 sayılı Kanun’a göre dava açma süreleri hak düşürücü nitelikte olduğundan davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, kuru şartlarda ekonomik olarak domates yetiştirilmesinin mümkün olmadığını, yetişse bile çok düşük verim elde edilebileceğini, bu nedenle bilirkişi raporunun gerçeğe uygun olmadığını, münavebeye alınan ürünlerin veriminin yüksek alındığını, üretim masraflarının düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artışı oranının yüksek uygulandığını, bu nedenle dava konusu taşınmaz için fahiş bir bedel belirlendiğini, reddedilen miktar üzerinden müvekkili idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arazi niteliğindeki taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulu raporu ile resmi verilerin uyumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, ret sebebinin dava şartına ilişkin olması nedeniyle ret nedeniyle hükmedilen vekâlet ücretinin maktu belirlenmiş olmasının yerinde olduğu, mahkemece iade kararına uyulduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bir kısım davacılar vekili ve davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ve davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu 112 (ifrazla 1185 ve 1186), 113 ve 127 parsel sayılı taşınmazlar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, 299 ve 304 parsel sayılı taşınmazlar yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava konusu 342 ve 427 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan incelemede, taşınmazların davacı idare tarafından 22.06.1979 tarihinde kamulaştırılmasına karar verildiği, taşınmazların her birinin tam pay ile ... adına kayıtlı olduğu, kamulaştırma tarihinde vefat ettiği anlaşılan tapu maliki muris ...'ın mirasçılarına tebligatların yapıldığı, 342 parsel sayılı taşınmazda muris ...'ın 1/5 oranında miras payına sahip mirasçısı... adına noter aracılığıyla çıkartılan tebligatın 11.12.1987 tarihinde "Bizzat kendisine tebliğ" şerhi ile tebliğ edildiği, 1/5 oranında miras payına sahip mirasçısı ... adına noter aracılığıyla çıkartılan tebligatın ise 07.12.1987 tarihinde "Yeğeni ... imzasına" şerhi ile tebliğ edildiği, bu haliyle ... adına çıkartılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na aykırı olup usulsüz olduğu, depo edilen kamulaştırma bedelinin bu davalıya ödendiğinin de ispatlanamadığı anlaşılmakla ...'ın payı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olduğu gibi, usulüne uygun olarak gerçekleştirilen tebligat doğrultusunda kamulaştırma işleminin... yönünden kesinleştiği anlaşılmakla davacılarından... mirasçıları olan ..., ... ve ... yönünden 342 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesi de doğrudur.
4. Dava konusu 427 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ise, muris ...'ın 1/5 oranında miras payına sahip mirasçısı ...ile 1/5 oranında miras payına sahip mirasçısı ... adına noter aracılığıyla çıkartılan tebligatların 17.12.1985 tarihinde "Kendisine tebliğ" şerhi ile tebliğ edildiği, böylece usulüne uygun olarak gerçekleştirilen tebligat doğrultusunda kamulaştırma işleminin ...ve ... yönünden kesinleştiği anlaşılmakla, davacılarından ...mirasçısı olan ... ve ... mirasçısı olan ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ... yönünden 427 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesi hukuka uygundur.
5. Arazi niteliğindeki... Mahallesi 342 ve 427 parsel sayılı taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca murisleri yönünden kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılan davacılar dışında kalan diğer davacılar yönünden hesaplanan bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar ... vd. vekili ve davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılar ... vd'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.