Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10377 E. 2024/3334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili ile tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın imar planı dışında, yerleşim alanı dışında ve belediye hizmetlerinden yararlanmadığı anlaşıldığından arsa değil arazi vasfında olduğu, bu nedenle taşınmazın net gelirine göre değerinin tespit edilmesi gerekirken emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve terkin hükmü verilmiş ilk karar kaldırılıp gönderilmiş olmasına rağmen yeniden terkin hükmüne karar verilmemesi doğru görülmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/180 Esas, 2023/287 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, tapudan yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... Mahallesi, 241 parsel ( yeni 1108 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın arazi değil arsa vasfında olduğunu, acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.06.2022 tarihli ve 2021/64 Esas, 2022/416 Karar sayılı kararıyla; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2022 tarihli ve 2022/2441 Esas, 2022/2381 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tespit olunan kamulaştırma bedeli davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinden sonra 05.01.2023 tarihinde depo kararının yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile yol olarak terkinine ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davaya konu taşınmazın arsa vasfında kabul edilemeyeceğini, bir an için arsa vasfında kabul edilse dahi hesaplamanın hatalı yapıldığını, değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, davacı idarenin kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedel ile hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen bedel arasında aşırı oransızlık bulunduğunu, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yasal süreler içerisinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalının mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin gelinen aşamada değer kaybettiğini, davalının zarara uğradığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın emsal olma niteliğinin bulunmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların değerinin de hatalı tespit edildiğini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeli hesaplanırken taşınmazın değerini artıran özelliklerinin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, tespit edilen bedelin çok düşük olup taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, davalının mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yargıtay tarafından benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 tarihli ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca taşınmazın arsa sayılabilmesi için imar planı içerisinde iskan sahası olarak ayrılmış bulunması, imar planı dışında ise belediye mücavir alan sınırları içinde kalıp meskun yerler arasında bulunması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekmektedir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında olmadığı, 1/25000 ölçekli çevre

düzenleme planına göre taşınmazın tarım alanı ve DSİ sulama alanı içerisinde kaldığı, yerleşim alanı dışında olup belediyenin hizmetlerinden faydalanmadığı anlaşıldığından, arsa niteliğinde kabulü mümkün değildir.

4. Bu durumda, arazi niteliğindeki davaya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelirine göre değerinin tespit edilmesi gerekirken; taşınmazı arsa niteliğinde kabul edip emsal karşılaştırması yapmak suretiyle değer biçen geçersiz rapora göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

5. Kabule göre de; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin 6 ncı alt bendi uyarınca verilen kaldırma ve gönderme kararı ile ortadan kalktığı halde, ilk kararda terkin hükmü verildiğinden bahisle, yeniden terkin hükmü kurulmaması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılardan istek halinde temyiz harcının iadesine, aşağıda yazılı kalan temyize başvurma harcının ... ve ...'dan ayrı ayrı alınarak hazineye irat kaydedilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.