Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10503 E. 2024/3278 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı idarelerce kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istenmesi üzerine, bedelin tespiti ve davalı idarelerin sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporu ile belirlenen el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu, taşınmazın davalı idarelerin sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, belirlenen bedelin uygun olduğu gerekçesiyle davalı idareler vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/575 Esas, 2023/1437 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1012 Esas, 2022/34 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ... ve ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 15724 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından yol ve kanalizasyon borusu yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve husumetten reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza el atılmadığını, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın İstanbul Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olduğunu, dere ıslahından müvekkili idarenin sorumlu olmadığını, bu nedenle davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğunu, dava açılmadan önce uzlaşma şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmazda müvekkili Belediye tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığı gibi herhangi bir fiili el atmanın da söz konusu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden ise davanın kabulü ile tazminat bedelini davalılardan alınıp davacıya verilmesine, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davalılar adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından dava konusu taşınmaza fiilen ve hukuken el atma bulunmadığı halde eksik inceleme ile karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idare yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın bir kısmı dere ıslahı sahasında kaldığından Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal taşınmazların uygun olmadığını, dava konusu taşınmaz 1982 yılı öncesinden beri mevcut durumunu koruduğunu, harç ve vekâlet ücreti yönünden el atma tarihinin tespitinin önemli olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıyasi emsal alınan taşınmazın satışı eski tarihli ve uzak olduğunu, kıyası emsalin değerinin çok daha yüksek olduğunu, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin rayiçlerin üzerinde tespit edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre taşınmazın davalı idarelerin sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak metrekare rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu gerekçesiyle davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar etmiş; ayrıca ıslaha konu miktara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar etmiş; ayrıca yasal düzenleme ile maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu mâliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı ... ve ... Belediye Başkanlığından tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası: "Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir". şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 incı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el alma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının, nispi olarak uygulanması gerekmektedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idarelerden aşağıda yazılı kalan harçların alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.