Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10552 E. 2024/5051 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması neticesinde bedele dönüştürülen taşınmaz payına biçilen değerin yetersiz olduğu iddiasıyla açılan davada, mahkemece belirlenen bedelin artırılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. madde uyarınca, uygulamanın tapuda tescil tarihi esas alınarak emsal karşılaştırmasıyla tespit edilen bedelin, dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/38 Esas, 2017/388 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılmasına ilişkin asıl ve birleştirilen davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin... Mahallesi, 1102 ada 113 parselde hissedar iken Belediye tarafından imar uygulaması yapıldığını, ...nın 142 m²; ...'ın 45 m²; Ali ... ...'ın 45 m²; ...'ın 9 m²; Nazire Turgut'un 26 m² yerinin bedele dönüştürüldüğünü, müvekkillerine ait taşınmaz için tespit ve takdir edilen metrekare birim değerinin çok düşük olduğunu, o bölgede arsaların metrekare fiyatının çok daha fazla olduğunu belirterek bedele dönüşen kısımlar için takdir edilen bedelin artırılarak, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakma görevinin idare mahkemelerine ait olduğunu, şuyulandırma işleminin 2981 sayılı İmar Affı Kanunu'na (2981 sayılı Kanun) istinaden yapılan bir ortaklığın giderimi işlemi olduğunu, planların (ıslah imar planları) mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak yapıldığını, fiili durum dikkate alınarak yapılan ıslah imar planında ise kendi kullanabileceği hissesinden fazla alan kullanmış bulunan hissedarın borçlandırılması ve kendi kullanacağı alandan daha az alan kullanmak zorunda kalan hissedarların ise alacaklandırılması suretiyle bedele dönüştürme yapıldığını, davacıların da bu şekilde haklarını kullanamadığından yerlerinin bedele dönüştürüldüğünü ve alacaklandırıldıklarını, arsa bedellerinin tespitinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'u (2942 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapıldığını, 2981 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi hükmü uyarınca Kartal Belediyesi tarafından Kartal İlçe Kıymet Takdir Komisyonuna bedel tespiti yaptırıldığını, davacının talep ettiği farka ilişkin bedelin ise kendisine daha önce bildirildiği ve kabul edildiği için haksız olarak açılmış olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.05.2014 tarihli ve 2014/168 Esas, 2015/306 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçiçi 12 nci maddesi uyarınca rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; maktu vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacılar vekilinden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.