Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10628 E. 2024/3302 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve arta kalan kısmın değer kaybı ile idare lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara ilişkin Daire kararları ile çelişen değer tespiti, arta kalan kısmın değer kaybı yönünden eksik inceleme ve idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle bozmayı gerektirir gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/364 Esas, 2015/365 Karar

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 18.08.2014

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, Akçaabat ilçesi, ... Mahallesi 132 ada 59 parsel parsel sayılı taşınmazın 2.834,44 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma için belirlenen bedele itiraz ettiklerini, yeniden yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinde dilekçelerinde gösterdikleri emsallerin nazara alınmasını, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken tek bir emsal satışının değerlendirilmesinin sağlıklı sonuca ulaştırmayacağını, emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza göre üstün konumda olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının usul ve kanuna uygun olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gayrimenkul değerleme uzmanından alınmadığını, dava konusu taşınmaz ile aynı konumdaki 132 ada 81 parsel sayılı taşınmaz için emsal karşılaştırması uygun görülmediğinden Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2016/15800 Esas, 2017/675 Karar sayılı kararı ile bozulduğunu, bitişik parsele 1.060,00 TL/m² değer biçildiğini, arta kalan alanda tevhit işlemi ile herhangi bir yapılaşma hakkının bulunmadığı gözardı edilerek %40 değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Trabzon ili, Akçaabat ilçesi, ... Mahallesi 132 ada 59 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğrudur.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan 132 ada 57 parsel sayılı taşınmaza 18.08.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.000,00 TL/m²; 132 ada 81 parsel sayılı taşınmaza 11.09.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.060,00 TL/m² değer biçildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçerek sırasıyla 2019/3597 Esas, 2019/12063 Karar ve 2020/2862 Esas, 2020/11217 Karar sayılı kararlar ile onandığı gözetildiğinde; bilirkişi kurulundan güçlü delil niteliğindeki bu bedellerden ayrılma nedenleri konusunda rapor alınmaması yerinde değildir.

5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak ve aralarında gayrimenkul değerleme uzmanının da yer aldığı bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

6. Kamulaştırmadan arta kalan 258,61 m²lik kısmın kullanım amacı, yüzölçümü, geometrik şekli ve yola cephesinin kalıp kalmadığı hususu dikkate alındığında bu kısma yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilebilir ise önceki durumuna göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorularak, arta kalan kısımda değer azalış bedeline hükmedilmesinin gerekip gerekmediği denetlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

7. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin gerekmesi bozmayı gerektirir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.