"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/918 Esas 2021/292 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak ... bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili, Çerkezköy ilçesi, ... Mahallesi 132 ada 9 parsel sayılı taşınmazın irtifak bedelinin tespiti ile irtifak hakkının tapuya tesis ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2012 tarihli ve 2012/180 Esas, 2012/429 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Mahkemece davalının adresinin bildirilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesi ikinci fıkrası uyarınca verilen bir haftalık kesin süreye rağmen bu bilginin davacı idarece verilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davalının açık adresinin dava dilekçesinde mahalle, ilçe ve il olarak belirtildiği, 2042 sayılı Kanunu'nun 7 nci maddesi uyarınca tapu kaydı vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya haricen yaptırılacak araştırma ile belirtilen adresin eksik bölümlerinin tamamlatılma imkanı bulunduğundan, usul ekonomisi de gözetilerek davaya devam edilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, doğru görülmediğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar durumunun yeteri kadar araştırılmadığını, boru hattının geçtiği alanın kamusal alan kapsamında kaldığını, itirazların dikkate alınmadığını, emsal kıyaslamasının ve seçilen emsalin uygun olmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, değer düşüklüğü oranının yüksek alınarak kamulaştırma bedelininde de yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmaz kamulaştırma konusu irtifak ... bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.