"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/464 Esas, 2023/684 Karar
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., ..., 8874 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinden çok farklı ve fahiş bedel tespiti yapıldığını, münavebeye alınan ürünlerin taşınmazın m² fiyatının olması gerekenden daha fazla çıkmasına sebep olduğunu, ülkemizde son aylarda yaşanan gıda enflasyonunun sebze ve meyve fiyatlarının fahiş miktarda artmasına neden olduğunu, son beş yıl içerisindeki fiyat ortalaması alınarak münavebe yapılması gerektiğini, irtifak nedeniyle dava konusu taşınmazda belirlenen %30 değer kaybı oranının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, makineli tarımı güçleştirecek bir durum olmadığını, yüksek taçlı bitkiler haricinde ağaçların yetiştirilmesine izin verildiğini, üreticinin üretiminde herhangi bir kısıtlama olmadığından parselin irtifak alanındaki değer azalışı oranının yüksek olduğunu, değer azalış oranı belirlenirken elektrik iletim hattının geçiş şekli, parselin büyüklüğü, irtifak alanının taşınmazın tüm alanına oranı ve iletim hattının geçiş şeklinin taşınmazın geometrik şekli üzerindeki etkisi gibi durumların dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmaz için %4 kapitalizasyon faizi belirlenmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz için %30 objektif değer artışı belirlenmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazın, şehir merkezine toptancı haline, organize sanayi bölgesine yakın bir mesafede bulunmadığını, dava konusu taşınmaz için objektif değer artışı belirlenmemesi gerektiğini ayrıca Yargıtay İçtihatları ve kanuna göre kamulaştırma bedel tespitlerinde taşınmaz sahiplerinin vergi beyanının da dikkate alınması gerektiğini belirterek ve resen gözetilecek sebeplerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemi ile irtifak bedelinin tespitinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, münavebe deseninin o yörede yaygın yetişen ürünlerden oluşturulduğu, ilçe tarım müdürlüğünün verileri kullanılarak net gelir hesabı yapıldığı, dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi vasfında olduğuna göre %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasında ve dava konusu taşınmazın bulunduğu konum ve merkezi yerlere uzaklığı dikkate alındığında %30 objektif değer artışı uygulanmasının uygun olduğu, enerji nakil hattının taşınmaz üzerinde güzergahı ve kapladığı alan dikkate alındığında %30 oranında değer azalışı belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı bedelinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.