Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10700 E. 2024/2787 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sulu arazi niteliğinde olduğu ve değer tespitinde olduğu gibi kullanılması halinde getireceği gelir yönteminin uygulandığı, belirlenen bedelin benzer özellikteki taşınmazlara dair emsal kararlarla uyumlu olduğu, nemalandırılan bedelden ayrıca faiz istenmesinin ise mükerrerlik teşkil etmeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1046 Esas, 2023/710 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tufanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/720 Esas, 2020/321 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine temsilcisi ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine temsilcisi ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi dava dilekçesinde özetle; Adana ili, Tufanbeyli ilçesi, ... Mahallesi 140 ada 33 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin nemalandırılarak bloke edildikten sonra bedele faiz işletilmesinin mükerrerliğe sebep olduğunu, bilirkişi raporunun subjektif yargılarla oluşturulduğunu, %10 objektif değer artışının isabetli olmadığını, aynı bölgede taşınmazların 12,50 TL bedelden geçtiğini, motopomp ile sulama giderlerinin ürün maliyetine eklenmesi gerektiğini, münavebeye yüksek fiyatlı ürünlerin seçildiğini ve bu nedenle taşınmazın kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda sulama maliyetine ilişkin resmi veriler olmadan değerlendirme yapılmış olup taşınmazın niteliğine uygun tespit yapılmadığını, münavebeye ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu ve taşınmazın özelliklerinin doğru tespit edilmediğini, objektif değer artış payı çok daha yüksek iken kapitalizasyon faiz oranının düşük alınması gerektiğini bu haliyle bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğu, taşınmazın yerleşim yerlerine uzaklığı ve konumu değerlendirildiğinde belirlenen %10 objektif değer artışının isabetli olduğu, seçilen münavebe ürünlerinin aynı yöreden Yargıtay'a intikal eden dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği, bu nedenle belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, bu suretle kamulaştırma bedelinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın Seyhan Nehrinin ana kollarından cazibeli olarak sulandığı anlaşıldığından, sulu arazi niteliğinde kabul edilerek uygulanan kapitalizasyon faiz oranı doğru olduğu gibi, tespit edilen bedel aynı kamulaştırma kapsamında kalan benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda tespit edilen metrekare birim fiyatı ile uyumludur.

4. Karar kesinleştiğinde davalıya ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedele bankaca faiz ödemesi yapıldığı hâlde, ayrıca faiz hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüşse de banka tarafından ödenen faiz ile Kanun gereği ödenen yasal faizin birbirinden farklı nitelikte olduğu ve hukuka aykırılık oluşturmadığı sonucuna varılmıştır.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçeler ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine temsilcisi ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.