Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11099 E. 2024/3684 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın tapuda idare adına tescili için açılan davada, davalıların tapuda ferağ işlemi yapmaması nedeniyle tescil talebinin kısmen reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedeli davalı adına bankaya yatırılıp yatırılmadığının araştırılması ve kayıtsız şartsız bloke edilmiş olması halinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu hususta araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1088 Esas, 2023/1521 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... köyü 162 ada 16 (eski 1420) parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu malikleri tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini, ancak davalılar tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Bir kısım davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasından müvekkillerinin haberi olmadığı gibi herhangi bir bedel de ödenmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne taşınmazın ..., ... ve ... adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bir kısım davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de, söz konusu kararlar kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, işbu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda ferağ verilmediğinden taşınmazın ... adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... ile ilgili usulüne uygun yapılmış bir kamulaştırma işlemi ve tezyid-i bedel davası bulunmadığından, bu davalı hakkında verilen ret kararının yerinde olduğu, ancak tapu kaydı maliki olan diğer davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmediği, davalılara ve dahili davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği halde davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermedikleri anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne karar verildiği hâlde yazılı gerekçe ile davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle karar düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine göre kamulaştırmayı yapan idare adına tesciline karar verilebilmesi için kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ile birlikte, takdir edilen kamulaştırma bedelinin ve varsa arttırılan bedelin tamamının bankaya yatırılmış olması ve malikin bankaya müracaatında hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan çekilebilmesi gerekir.

4. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın 29.03.1991 tarihli kamu yararı kararı ile idarece kamulaştırıldığı, kamulaştırma belgelerine ilişkin davalı ... adına çıkartılan noter tebliğinin kendisine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, adı geçen davalı adına çekişmesiz bedelin bankaya bloke edilip edilmediği, ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması; kayıtsız ve şartsız bloke olması durumunda adı geçen davalı yönünden davanın kabulüne, bedel depo edilmemiş ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılar ... vd. peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.