"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/116 Esas, 2023/1306 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/199 Esas, 2021/186 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 07.09.2023 tarihli ek kararla temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmesi gerekir. Ayrıca; davalılar Ayhan, Ceyhan ve Nazlıhan Özgül yönünden hüküm altına alınan bedeller de kesinlik sınırının üzerindedir.
Bu durumda, temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2023 tarihli ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakla, kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Fatih ilçesi, Kocadede Mahallesi 1370 ada 33 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takdir edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın merkezi ve değerli bir konumda bulunduğunu, emsal taşınmazlara göre değerinin daha yüksek tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fahiş bedel hesaplandığını, itirazların dikkate alınmadığını, kamulaştırmadan arta kalan kısmın bedeline hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; son karardaki bedelin tamamına son karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın konum ve niteliğine göre dava tarihi itibarıyla 17.500 TL/m² üzerinden belirlenen arsa bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu gibi taşınmazın kamulaştırmadan geriye kalan 25,14 m²lik bölümünün yeri, yüzölçümü, geometrik durumu ve imar durumuna göre bedeline hükmedilmesi gerektiği; taşınmaz üzerindeki bina için yapı sınıfına ve yaşına göre resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinin de yerinde olduğu böylece Mahkeme kararında başkaca bir usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz itirazında bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili asıl ve ek karara yönelik temyiz dilekçelerinde kararın kesin olmadığını ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesini tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki arasındaki dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak üzerindeki yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatı esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında işe yaramayacağından bedeline hükmedilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Dava konusu taşınmaz tapu kaydına göre Kocadede Mahallesinde olduğu hâlde hüküm fıkrasında Atik Ali Mahallesi olarak yazılması hatalıdır.
6. İstanbul Defterdarlığı kayyım olarak davaya dahil edilmiş olduğu halde karar başlığında ihbar olunan olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir.
7. İlk kararda hüküm altına alınmış olan ve kayyım hesabına depo edilerek üçer aylık vadeli hesapta nemanaldırılmasına karar verilmiş olan 63.673,48 TL'nin kayyıma ödenmesine karar verilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2023 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA,
2. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
3. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “Atik Ali ” ibaresinin çıkartılması, yerine “Kocadede” kelimesinin yazılması, karar başlığında yer alan “İhbar Olunan(lar)” ibaresinin çıkartılması, yerine “Dahili Davalı Hakkı Sabri kızı Muhsine Kayyımı” ibaresinin yazılması, (1) numaralı bendin sonuna “ilk kararla hüküm altına alınmış olan 63.673,48 TL'nin kayyıma ödenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.