Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11116 E. 2024/4056 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, davanın hak düşürücü süre, uzlaşma prosedürü ve hükmedilen bedelin uygunluğu gibi konulardaki temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi ve kararın usul ve kanuna uygun olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/746 Esas, 2023/1470 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/686 Esas, 2023/64 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ecrimisil talebi yönünden feraget nedeniyle davanın reddine, tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince ecrimisil talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin...köyü 335 parsel sayılı taşınmazın 220/8200 hissesinin maliki olduğunu, dava konusu taşınmazı kapsayan alanda İleri Teknoloji Makine Parkı/İTEP ve Havaalanı yapılmak amacıyla Bakanlar Kurulunun kararı ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına kamulaştırılma yapıldığını, Kartal 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde acele el koyma dosyası kapsamında kıymet takdiri yapılıp 8200 m² yere 65.600.000 Eski TL bedel takdir edilip bankaya bloke edildiğini, bu bedelden müvekkilinin hissesine düşen miktarın 1.760.000 Eski TL olduğunun hesap edildiğini ve bu tutarın ödenmediğini, müvekkilinin kamulaştırmadan haberdar olmadığını, bu tutarı bankadan çekebileceği 10 yıllık süreyi kaçırdıklarını, müvekkiline usulüne uygun tebliğ yapılmadığını belirterek taşınmaza el atma bedelinin tespiti ile hesaplanacak 5 yıllık ecrimisil bedeli ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun kamulaştırma işlemi yapıldığını, Mahkeme kararı ile taşınmazın idare adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Ek 3 üncü maddesi uyarınca hesaplama yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın kamulaştırma işlemlerinden haberdar olduğunu, tescil kararı verildiğini, hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, uzlaşmanın dava şartı olduğunu, uzlaşma usulü uygulanmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca %40 düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini, taşınmazın el koyma tarihindeki özelliklerine göre tarla vasfında olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Anayasa Mahkemesinin 28.07.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı iptal kararıyla 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 3 üncü maddenin "yasanın yürürlüğünden önce açılan ve devam eden davalarada" uygulanacağına dair hüküm içeren geçici 15 nci maddesinin bir kısmını iptal ettiği, Dairece Ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak yeniden karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılmış ise de Anayasa Mahkemesinin 28.07.2023 tarihinde yürürlüğe giren iptal kararı ve davanın açılış tarihi dikkate alındığında artık Ek 3 üncü madde hükmü uygulanması imkanının kalmadığı; 322.328,00 TL bedele karşı davacı taraf istinafa gelmediği ve bu durumun davalı idare lehine kazanılmış hak oluşturduğu belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi gerektiğini, davacıların murisine usulüne uygun noter tebliği yapıldığını, taşınmaz bedelinin bloke edildiğini ve taşınmazın mahkeme kararı ile davalı taraf adına tescil edildiğini, uzlaşma prosedürünün yerine getirilmediğini, hükmedilen bedelin uygun olmadığını, düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 269 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin kararın onanması yönündeki temyize cevap dilekçesi de gözetilerek temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.