Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11138 E. 2024/4052 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi gereğince geri alımı, bu mümkün değilse kamulaştırma bedelinin güncellenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinden itibaren geri alma hakkı için öngörülen sürelerin geçmiş olması ve taşınmazın amacına uygun olarak kullanıldığının tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1497 Esas, 2022/951 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/497 Esas, 2021/142 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 23 üncü maddesi gereği geri alımı, olmadığı takdirde kamulaştırma bedelinin güncellenmesi istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.06.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesi ile davacı vekili Avukat Kemal İldemir gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 2393 parselde bulunan müvekkil ...'in üstsoyuna ait taşınmaz üzerinde davalı idare tarafından kamu yararına hizmet verileceği gerekçesi ile 1968 tarihinde kamulaştırma kararı alındığını, 2006 yılına kadar davalı idarenin kamu yararına hizmete ilişkin herhangi bir faaliyette bulunmadığını, 2006 yılında da kamu yararına hizmet vermekten tek taraflı vazgeçtiğini bildirerek maliklere hiçbir bildirimde bulunmaksızın taşınmazı Hazineye devrettiğini belirterek, davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kanun 23 üncü Maddesi uyarınca iadesi, bu mümkün değilse kamulaştırma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödendiği tarihteki bedelin kanuni faiziyle dava tarihine getirilerek bu bedelin dava tarihindeki değer ile arasındaki farkın karşılaştırılarak tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; ... Projesi kapsamında “Çelik Gömlekli Ön Gerilmeli Beton Boru Fabrikası” proje alanında kalan dava konusu taşınmazın toplam 28 adet parsel olarak müvekkili idarece 1968 yılında kamulaştırıldığını, ve taşınmazların amacına uygun olarak kullanıldığını, Büyük... Il. Merhale Projesi Melen Sistemi kapsamındaki SP-6 (Bekleme Tüneli-Beykoz Tüneli ve Cumhuriyet Terfi Deposu, Osmankuyu-Kağıthane Arası İsale Hattı İnşaatı) ve SP-7 (Boğaz geçişi, Ortaçeşme Ve Ayazağa geçişleri) inşaatlarında kullanılan 9 metre uzunluğunda ve 4 metre çapında çelik boruların Tuzla Beton Boru Fabrikasında imal edildiğini, kamulaştırma sonucu dava konusu taşınmazın tapusu DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş ise de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle DSİ Genel Müdürlüğü katma bütçeden genel bütçeye dahil edilmiş olduğundan dava konusu taşınmazın söz konusu Kanun'un 45 inci maddesi gereğince resen Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini ve kullanım hakkının DSİ Genel Müdürlüğünde kaldığını, dava konusu taşınmazın halen kullanıldığını, 02.11.2011 tarih ve 28105 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Aile ve Sosyal Rolitikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kararname'nin 56 ncı maddesi gereği dava konusu taşınmazın yeniden DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının üstsoyuna ait taşınmaz üzerinde davalı idare tarafından kamu yararına hizmet verileceği gerekçesi ile 1968 tarihinde kamulaştırma kararı alındığını, malikler tarafından tapu idaresi nezdinde rızaen ferağ verildiğini ancak 2006 yılına kadar davalı idarenin kamu yararına hizmete ilişkin herhangi bir faaliyette bulunulmadığını, davalı idarenin 2006 yılında da kamu yararına hizmet vermekten tek taraflı vazgeçtiğini bildirerek maliklere hiçbir bildirimde bulunmaksızın taşınmazı Hazineye devrettiğini, bu durumda taşınmazda kamulaştırma amacının ortadan kalktığından bahisle, taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi kapsamında taraflarına iade edilmesi, bunun mümkün olmaması halinde kamulaştırmanın yasallığını kaybetmesi ve taşınmazda meydana gelen katma değerin maddi tazminat olarak verilmesi gerektiğini, ayrıca taşınmaz mal kamulaştırılmasına rağmen üzerinde hiçbir tesis, yapı veya donatı yapılmaz ya da kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılmaz ve idarece yasadaki usule uyulmaksızın satılırsa süre şartı aranmadan mal sahipleri veya mirasçılarının kamulaştırma bedeli dışında kalan bedeli isteme hakkını kullanabileceğinin göz ardı edildiğini, dava harç ve vekâlet ücretinin maktu hesaplanması gerekirken nispi belirlendiğini ve müvekkilin miras payına intikal eden bedel üzerinden değil taşınmazın tamamı üzerinden hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı idare tarafından kamulaştırma kararı alınarak 1968 yılında kamulaştırmaya başlandığı, projenin tamamı içindeki parsellerde en son kamulaştırmanın eldeki davaya konu olan 2393 parsel için gerçekleştirildiği, anılan parselin 08.04.1983 tarihinde idare adına tapuya tescil edildiği, bu proje çerçevesinde kurulan Tuzla Beton Boru Fabrikasında İstanbul'un içme suyu ihtiyacı için ihtiyaç duyulan çelik boruların üretildiği, proje sahasında kalan ve DSİ Genel Müdürlüğü adına tescili sağlanan taşınmazların 5018 sayılı Kanun gereği resen Hazine adına tescil olduğu, daha sonra 02.11.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 56 ncı maddesinin 9 uncu bendine göre tekrar DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği, 12.09.2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi gereği komisyon kararı ile dava konusu taşınmazın da içinde olduğu 20 adet taşınmazın mülkiyetinin 04.11.2021 tarihinde Maliye Hazinesi adına Milli Emlak Genel Müdürlüğüne devredildiği; öte yandan kamulaştırma bedelini inceleyen Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.11.1981 tarihli ve 1980/497 Esas ve 1981/631 Karar sayılı kararının 05.10.1982 tarihinde kesinleştiği, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yılın, bu süreden itibaren geri alma hakkının kullanılabilmesi için bir yılın geçtiği ve 2942 sayılı Kanunu kapsamında dava açılamayacağı kanaatiyle, hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle taşınmazın geri alma hakkına dayalı tapu iptal ve tescili yoluyla iadesi talebinin reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi, ikinci kademedeki istemin taşınmazın kamulaştırılması işlemi üzerine istimlak bedelinin ve daha sonrasında kök muris Kamile Çekiç'in de davacısı olduğu Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.11.1981 tarihli ve 1980/497 Esas ve 1981/631 Karar sayılı dava dosyası kapsamında taşınmazın kamulaştırma bedelinin belirlendiği, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 05.10.1982 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın gerçek karşılığının ödendiği gerekçesiyle davacı vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine, idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki taşınmazın geri alım istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.