"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/499 Esas, 2023/1310 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/257 Esas, 2020/334 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Karar 01.07.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı idare vekili 25.07.2022 tarihli dilekçesiyle; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin 17.04.2018 tarihli ve 2018/567 Esas, 2018/605 Karar sayılı kaldırma kararı öncesi Adıyaman 3.Asliye Hukuk Mahkemesince 2015/656 Esas, 2017/314 Karar sayılı dosyada verilen kararın davalı ... yönünden istinaf edilmediğini, davacı idare lehine bu davalı yönünden usuli kazanılmış hak doğduğunu, kararın bu davalı yönünden kesinleştiğini beyan ederek bu davacı yönünden hükmün tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince 04.11.2022 tarihli ek kararı ile davacı idare vekilinin tavzih isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı idare vekili 25.07.2022 tarihli dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesince verilen ek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince 18.09.2023 tarihli ek kararı ile davacı idare vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 305/A maddesinde ise "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." düzenlenmesi bulunmaktadır.
6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından tavzih dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesinin 18.09.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.