"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/148 Esas, 2022/261 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... gelmiş, davalı vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 25158 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemi sonrasında davacı ile uzlaşma sağlanamadığını, davalının taşınmazda 60597743/161759200 pay sahibi olduğunu, davacının hem yıktığı binaların hem de arsanın bedelini ödemek zorunda olduğunu, davalının aynı arsa üzerindeki müteahhit sıfatı ile diğer arsa sahipleri ile yaptığı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin de belediyenin ilk başta inşaat ruhsatı vermemesi ve daha sonra tek taraflı kamulaştırma yapıp diğer arsa sahipleri ile uzlaşması sonucunda uygulanamaz hale geldiğini, davalının böylece zararının çok büyük boyutlara ulaştığını, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "emsal 3,50" yapılaşma koşullu konut alanında kalmakta olduğunu, belediye hudutları ve onaylı imar planı içerisinde olup her türlü belediye hizmetlerinden yararlandığını, taşınmaz "Yenikent Merkezi olarak planlanmış olup bu amaçta nazım ve uygulama imar planları " yapıldığı, bölgede ticaret turizm merkezi iş alanı, yönetsel merkezler, büyük ölçekli işlemler için yönetim merkezleri, sosyal ve kültürel tesisleri şeklinde geniş bir kentsel alan kullanımı öngörüldüğünü, taşınmazın bulunduğu mevkiide arsaların metrekare bedelinin alım satım rayiçlerine ve emsallere göre en az 25.000,00 TL olduğunu iddia ederek davacı tarafından tescili talep edilen müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazın payının gerçek değerinin zemin üzerindeki davacı tarafça yapılan binaların değerleri de dikkate alınmak sureti ile dilekçedeki belirttikleri esaslar doğrultusunda belirlenerek bedelin taraflarına ödendiği takdirde davacı adına tesciline, davacı belediyeden tüm tazmiat haklarını saklı tutulmasına, düşük bedel biçilmesi ve zararın karşılanmaması halinde davanın reddine karar verimesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 11.09.2015 tarihli ve 2016/541 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tesciline ve bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2018 tarihli ve 2017/1612 Esas, 2018/983 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar veren mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan Mansuroğlu Mahallesi, 8022 ada 3 parsel sayılı taşınmaz dava konusu taşınmaza 2408,90 metre mesafede uzak ve farklı mahallede olup, emsal alınamayacağı gibi, emsal karşılaştırması sırasında dava konusu taşınmazın 45,60 metre ve 38 metre cephe aldığı ana arterler... ve...Caddelerine ait resen belirlenen vergiye esas rayiç değerlerinin esas alınması gerekirken ara arter niteliğindeki 1608. Sokak vergi değeri esas alınarak değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece eksik ve hatalı değerlendirmelere dayalı rapora itibar edilerek hüküm kurulduğu, emsal incelemesinin yerinde olmadığı, faiz değerlendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal incelemesinin hatalı olduğunu, davacı ... tarafından taşınmazın diğer paydaşına satılan hisseye ilişkin olduğu, gerçeği yansıtmadığı, özel amaçlı olduğu, bozma sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarına sunmuş olduğu emsallerin Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile belirlenen kurallara aykırı olarak, satış tarihinde tarım arazisiymiş gibi taşınmazın ham hali üzerinden metrekare birim fiyatı ileri sürülerek, rayiç bedellerin bile altında kaldığından bahisle emsal olarak alınmamasının usul ve kanuna aykırı olduğu davaya konu taşınmaz üzerindeki yapıların bedellerinin eksik olarak mütalaa edildiğini ileri sürerek kararın bozulması talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir..
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.