"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1638 Esas, 2023/1448 Karar
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kocaeli 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/96 Esas, 2022/103 Karar (Birleştirilen Kocaeli 1. Asliye
Hukuk Mahkemesi 2017/336 Esas sayılı dosyası)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 1042 ada 90 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 1042 ada 90 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davaya husumet itirazları olduğunu, öncelikle dava konusu taşınmazın müvekkili idarenin sorumluluğunda bir yerde bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, müvekkili kurum tarafından davaya konu edilen parsele yönelik herhangi bir işlem yapılmadığını ve alınan kamulaştırma kararı da bulunmadığını, davacı tarafın bu davayı açmakta taraf ehliyetinin olup olmadığının tartışılması gereken bir diğer husus olduğunu, iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davalardan olmadığından davanın görev yönünden reddini, süreler ve dava şartı yokluğu yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Harita Kadastro Mühendisi ...tarafından düzenlenen 28.06.2021 tarihli raporda yol ve kaldırım olarak belirlenen toplam 89,15 m²lik kısmın; 14,29 m²sinin fiilen 17,50 metre genişlikteki ... Caddesinde kaldığını, 74,86 m²sinin ise fiilen 12,50 metre genişlikteki...Sokakta kaldığının belirtildiğini, heyet tarafından hesaplamalar ayrı ayrı yapılması gerekirken 89,15 m²lik alanın tamamı için hesaplama yapıldığını, fen bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın bulunduğu...Sokağın fiili yol genişliğinin kaldırımlar dahil 12,50 metre olarak ölçüldüğünün dikkate alınarak sorumluluğun ilçe belediyesinde olduğunu, ayrıca davalı taşınmaz için belirlenen arsa birim fiyatının piyasa rayiçlerinin üzerinde belirlendiğini, parselin kalan kısmına imar verildiği halde değer düşüklüğü verilmesinin uygun olmadığı kanaatine varıldığını, ayrıca tek bir somut emsal ile kıyaslama yapılarak belirlenen birim arsa değeri, piyasa rayicinin çok üstünde olup davalı taşınmaza eşdeğer en az iki adet somut emsal ile mukayese yapılarak davalı taşınmazın birim arsa değerinin belirlenmesi gerektiğini, dosyanın mevcut hali ile tümden reddi gerektiğini belirterek, istinaf başvurularının esastan kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza yol olarak el atıldığı, dosya kapsamına göre kamulaştırma işleminin tamamlanmadığı, arsa vasfında olduğu ve emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz arasındaki mukayese oranı ile vergi rayiçlerinin uyumlu olduğu, söz konusu bedelin daha evvel yakın bölgelerde tespit edilen metrekare birim fiyatlarıyla karşılaştırılmasında uyumlu olduğu belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı idareden tahsili ile davacı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılan kalan harcın davalı idareden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.