"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/675 Esas, 2023/999 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/291 Esas, 2020/311 Karar
Taraflar arasındaki tapuda sahte nüfus cüzdanı ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ...Mahallesi 677 ada 13 parsel sayılı taşınmazın...a vekâleten ...tan 712.000,00 TL bedelle 08.08.2012 tarihinde satın alındığını, 27/89'u ... ...adına, 62/89'u ise davacı şirket adına tescil edildiğini, satış bedeli olarak 712.000,00 TL, harç olarak 11.748,00 TL, döner sermayeye ise 162,00 TL ödeme yapıldığını, vekâletnamenin sahte olduğunu, tapuda kendisini mal sahibi olarak tanıtan...ın gerçekte Muharrem Taşçı olduğunu, Muharrem Taşçı hakkında dolandırıcılıktan ceza verildiğini, mal sahibi...ın davacılar aleyhine açtığı davada Gaziantep 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2014 tarihli ve 2012/229 Esas, 2014/6 Karar sayılı kararı ile tapu kaydının iptali ile Erdal Çakmak adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtayca onandığını, karar düzeltme talebinin reddedilerek 29.05.2017 tarihinde kararın kesinleştiğini, bu tarih itibarıyla devletin tazminat sorumluluğunun doğduğunu ileri sürerek zararının tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesi özetle; 1 yıllık sürede dava açılmadığını, tapu memurlarının hukuka aykırı işlemi olmadığını, nedensellik bağı olmadığını, davacıların yolsuz tescilin tarafı oldukları için mülkiyet kazandıramayacağı için dava açamayacaklarını, hakkaniyete uygun tazminat miktarı belirlenirken bölüşük kusurun dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tapu Sicil Müdürlüğünün bir kusurunun olmadığını, üçüncü kişinin sahte nüfus cüzdanı kullanması nedeniyle ağır kusurlu olduğunu, ağır kusur nedeniyle illiyet bağının kesildiğini bu nedenle Hazine aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğini, raporda değerin yüksek belirlendiğini, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin kararına göre tapu iptal ve tescil davasında yapılan yargılama giderlerinin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, eksik inceleme ile karar verildiğini bu nedenle Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi davalı Hazinenin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, Hazinenin sorumluluktan kurtulabilmesi için illiyet bağının bulunmadığını ya da kesildiğini ispat etmesi gerektiği, üçüncü kişinin kusurunun illiyet bağını kesecek nitelikte olmadığı, oluşan zarardan Hazine'nin sorumlu olduğu, tapu iptaline konu davada davacıların yapmış olduğu masrafların ve aleyhlerine kurulan yargılama giderlerini, davacıların ayrı bir talep adı altında talepte bulunmuş olmaları karşısında, yapılan bu masrafların davalı Hazineden istenilebileceği, tapu iptalinin kesinleşme tarihinin 29.05.2017, dava tarihinin 24.07.2017 olduğu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalının zamanaşımı itirazının yerinde bulunmadığı, taşınmazın arsa niteliğinde bulunması, alınan emsallere göre değerinin makul olduğu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul, kanun ve dosya kapsamına uygun olduğu kamu düzenini ilgilendiren başkaca bir aykırılık da tespit edilemediğinden davalı ... vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 -383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; ...Mahallesi 677 ada 13 parsel sayılı taşınmazın...a vekâleten ...tan 712.000,00 TL bedelle 08.08.2012 tarihinde satın alındığı, 27/89'u ... ...adına, 62/89'u ise davacı şirket adına tescil edildiği, tapuda kendisini mal sahibi olarak tanıtan Muharrem Taşçı ve sahte vekâlet düzenleyen ... hakkında Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkumiyet kararı verildiği, dava dışı ...ın yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil davasını açtığı, Gaziantep 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/229 Esas, 2014/655 Karar sayılı ilâmı ile tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verildiğini ve kararın 29.05.2017 tarihinde kesinleştiği ve tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemi ile eldeki davanın 24.07.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Dosyada bulunan kararın dayandığı gerekçelere göre dava dışı Erdal Çakmak adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanına dayanarak davaya konu satış işleminin gerçekleştiğinin sabit olduğu, davacının tapu kaydına güvenerek davaya konu taşınmazı satın aldığı, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davaya konu zarardan davalı Hazinenin sorumlu tutularak davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
4. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporu uyarınca gerçek bedelinin 29.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tapu kaydı iptal edilen taşınmaz bedeline hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken; yasal olmayan gerekçelerle dava konusu taşınmaz hakkında açılan tapu iptal ve tescil dosyasında davacı aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.