"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/308 Esas, 2023/476 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...ili,...ilçesi,...Mahallesi 116 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2019/642 Esas, 2020/789 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2019/642 Esas, 2020/789 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2021/1504 Esas, 2022/2696 Karar sayılı kararıyla davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2021/1504 Esas, 2022/2696 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının resmî birim fiyatlarına göre hesaplanan bedelinden yıpranma payı düşülerek bulunan miktara hükmedilmesi gerekirken, dükkan olan 117,00 m² alanlı yapıya ticarî alan şerefiye hakkı adı altında 175.500,00 TL bedel eklenmek suretiyle fazla bedel tespit edildiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli belirlenirken emsal alınan taşınmazların benzer nitelikte olmadığını, dava konusu taşınmazın metrekare değerinin oldukça yüksek belirlendiğini, askı ilan tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan yapı ve ağaçların bedelinin kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiğini, yapıların yıpranma oranının eksik alındığını ve eksik imalat oranı uygulanmadığını, % 250 oranında uygulanan objektif değer artışının çok yüksek olduğunu, taşınmazda bulunan meyve ağaçlarının kapama meyve bahçesi niteliği taşımadığını, yasal faiz başlangıç tarihinin hatalı olarak 12.02.2017 olarak yazıldığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararında tespit edilen bedelin son derece düşük kaldığını, taşınmazın bulunduğu değerli konum nedeniyle en az % 300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, iadesine karar verilen tutara Mahkeme karar tarihi olan 13.10.2023 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Mahkemece bozma kararı sonrası tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olan 12.12.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken yanılgıya düşülerek 12.02.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 6 ncı bendinde bulunan "12.02.2017" tarihinin hükümden çıkarılarak yerine "12.12.2017" tarihinin yazılması, 7 nci bendinde bulunan "12.02.2017" tarihinin hükümden çıkarılarak yerine "12.12.2017" tarihinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.